Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1262 Esas 2021/1179 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1262 Esas 2021/1179 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/1262
Karar No : 2021/1179
Karar Tarihi : 11/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1262 Esas 2021/1179 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/1262 E.  ,  2021/1179 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacı yolcunun davalıya trafik (ZMSS) sigortalı, davalı ...’a ait, davalı ...’ın kullandığı araçtan inmek istediği sırada aracın ani olarak hareket etmesi ile düşerek yaralandığını, kaza ve sonrasındaki tedavi sürecinde büyük sıkıntılar yaşadığını, davalı ...’nın ise 6111 Sayılı Kanunun 59. ve geçici 1. maddeleri kapsamında sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile sağlık kurumlarına müvekkili tarafından tedaviye ilişkin olarak ödenmek zorunda kalınan 19.650,43 TL’nin tüm davalılardan, yapılan ödemeler dışında ambulans ücretleri ve yatak alınması nedeniyle ödenen 1.990,00 TL’nin davalı ... ile davalı gerçek kişilerden, müvekkilinin iş göremezliği nedeniyle 1.000,00 TL’nin ve bakıcı gideri olarak 1.000,00 TL’nin davalı ... ile davalı
    gerçek kişilerden, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden olay tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 21.11.2014 tarihli dilekçesiyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararına yönelik talebini 16.020,77 TL’ye, bakıcı giderini 5.794,54 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin araç maliki olarak görünmesine rağmen aracın diğer davalıya uzun süreli araç kira sözleşmesi ile kiraya verilmiş olması nedeniyle müvekkilinin işleten sıfatının kalktığını, kazada araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, yapıldığı iddia edilen tedavi masraflarının ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, iş göremezlik oranının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, kazada davacının kusurunun daha fazla olduğunu, davacının sağlık durumuna göre talebinin fahiş olduğunu, gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Işık Sigorta A.Ş vekili, davacının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, maluliyet oranının ve zarar miktarının belirlenmesi gerektiğini, temerrütleri bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... mirasçıları vekili ve davacılar vekili temyizi üzerine, Dairemizin 19.01.2017 gün ve 2016/15768-2017/259 E-K sayılı ilamı ile bozulmuş; bozma ilamına uyan Mahkemece, 1.177,50 TL ulaşım gideri, 16.020,77 TL iş göremezlik, 5.794,54 TL bakıcı gideri, 5.000 TL manevi tazminatın tahsiline, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcının dava tarihi olmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına göre, davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.465,13 TL kalan onama harcının temyiz eden Bereket Sigorta A.Ş (Eski Unvan: Işık Sigorta A.Ş) ile ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara