Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7968 Esas 2018/2806 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7968 Esas 2018/2806 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2016/7968
Karar No : 2018/2806
Karar Tarihi : 21/03/2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7968 Esas 2018/2806 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/7968 E.  ,  2018/2806 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R -
    Davacı vekili, davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ve birleşik kasko sigortası poliçesi akdedilmiş olduğunu riziko gerçekleşince davalıya başvurulduğunu, davalının ödemeyi reddettiğini, davalı aleyhine sigorta tahkim heyetine başvurulduğunu, hakem heyeti kararı ile davacıya 74.500,00 TL nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, rizikonun gerçekleştiği 16/12/2011 tarihinde davalı ... şirketine başvuru yapılmış olmasına ve sigorta poliçesinin rizikoyu kapsıyor olmasına rağmen sigorta bedelinin ödenmeyerek müvekkilinin zarara uğratıldığını, geç ödenme sebebi ile ticari araç sahibi davacının kazanç kaybına uğradığını, davalının tahkim heyeti kararı sonucu ödediği bedelin 77.903,90 TL olduğu, anılan tarihte yatırılan miktar ile aynı niteliklerde yeni bir araç ve dorse almanın mümkün bulunmadığını, aracın anılan tarihteki piyasa rayiç fiyatının 80.000,00 TL ile 115.000,00 TL arasında değiştiğini, müvekkilinin bu bakımdan da zarara uğramış olduğunu, müvekkilinin sigorta şirketinden alacağı parayı temerrüt nedeni ile zamanında alamayan müvekkilinin çalışamadığından vergi borçlarını da zamanında ödeyemediğini, vergi borçlarını zamanında ödeyemediğinden vergi borcunu kapatmak için 1.968,20 TL gecikme faizi ödemek zorunda kaldığını, babası ... vasıtası ile daha sonra da bizzat kendisi kredi kullanarak borçlarını ödemeye çalıştığını, kullanılan krediler dolayısı ile 2.025,00 TL dosya masrafı ve 9.849,31 TL faiz ödemek durumunda kaldığını, öte yandan alacağını elde etmek için yeniden açmış olduğu dava nedeni ile yargılama gideri ve avukatlık ücreti gibi giderleri de yapmak durumunda kaldığını beyanla, anılan nedenlerle BK"nun 105. maddesi kapsamında sayılan munzam zararlarının tam olarak tespiti ile şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 2.000,00 TL munzam zarar alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş 08/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile; dava değerini artırarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile talebini 83.067,00 TL"ye yükseltmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının munzam zararları kapsamında talep ettiği ve mahkememizce de kabul gören davacı aracının fiili ödeme tarihi olan 13/05/2013 tarihindeki piyasa rayiç değerinin ...plaka sayılı araç için 79.000,00 TL olup, ... plaka sayılı ... Kasa ... tipi 2006 model araç için ise aynı tarihteki piyasa rayiç değerinin 19.000,00 TL olup, toplam rayiç değerlerinin de 98.000,00 TL olduğu, çekici ve dorse için yapılan ödemenin ise aynı tarihte 74.500,00 TL olduğu dikkate alındığından davacının fiili ödeme tarihi itibari ile 23.500,00 TL munzam zararının oluştuğu kabul edilmiş, ayrıca dava dosyasına sunulan davacı ve vekili arasındaki ücret sözleşmesine göre kazanılan tazminatın %15"i + KDV nin Avukatlık ücreti olarak kararlaştırıldığı, davalının tahkim komisyonuna gidilmesine kendi fiil ve davranışları ile sebebiyet vermiş olup, bundan dolayı kusursuz olduğunu da ispat edememiş bulunduğundan bu kapsamdaki zararında tazmini gerekmiş, mahkememizce 74.500,00 TL tazminat tutarının %15"i üzerinden yapılan hesaplama da davacının sözleşme kapsamında vekiline ödemesi gereken 11.175,00 TL tutarındaki Avukatlık Ücretini de munzam zarar kapsamında davalıdan talep edebileceği sonucuna varılarak 23.500,00 TL araç değer kaybı ile 11.175,00 TL sözleşme ile belirlenen Avukatlık Ücretinin toplamı olan 34.675,00 TL munzam zarar alacağının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise yukarıda anılan gerekçelerle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçsinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava BK"nın 105. maddesine dayalı olarak riziko bedelinin zamanında ödenmemesi sebebi ile ortaya çıkan munzam zarar bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 105. maddesinde, alacaklının düçar olduğu zararın geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiç bir kusur isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükellef olduğu düzenlenmiştir. Yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 122. maddesinde alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlunun kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır.
    Kanun hükümlerinin açık lafzından da anlaşılacağı üzere, munzam zarar; borçlunun temerrütü nedeniyle uğranılmış olan ve temerrüt faizini aşması nedeniyle borçlu tarafından karşılanmayan zarardır. Alacaklı, temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararının borçludan tahsilini talep edebilir. Ancak munzam zararın olduğu hususunun alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK"nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11-668 E.-2007/798 K. ilamı).Soyut anlatımlar, muhtemel kar kayıpları, elde edilmesi tahmin edilen gelir kalemleri munzam zararın ispatı için yeterli değildir.Sigorta Tahkim Komisyonunun 17/04/2013 tarih 2013/E-726.5 K-2013/694 sayılı Uyuşmazlık Hakem Kararının incelenmesinde; davacı ..."a ait ... ve ... plaka sayılı araçların kiralanması bahanesi ile paravan şirket olarak kurulan dava dışı ...Lojistik İnşaat Oto San Tic. Ltd. Şti ile kira ilişkisi kurulduğu zannı ile bir protokol akdedildiği, ancak ilk ay sonunda davacı gibi birçok kişinin birlikte dolandırıldığı, aslında gerçek bir kiralama ilişkisinin bulunmayıp bahsi geçen şirketin de paravan şirket olarak dolandırıcılık maksadı ile kurulduğu, her ne kadar davalı ... A.Ş şirketince davaya konu araç ve damper poliçelerinde "Anahtarın ele geçirilmesi ile çalınma"yı güvence altına alan kloz bulunmasına ve davalı ... tarafından Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi Klozları 1.16 maddesinde "Araç anahtarının aracın kendi iradesi ile teslim edilmesi ve araç anahtarını-aracı teslim alan 3. Şahıslar tarafından emniyeti suistimal yolu ile çalınması" halinin teminat kapsamı dışında bırakıldığı, bu sebeple tazminat ödenmesinin mümkün bulunmadığı yönünde savunmada bulunulmuş ise de, adı geçen şirket sahibi kişi ve kişiler hakkında ... C. Başsavcılığının 2012/21 Fezleke Numaralı evrakı davacı tarafça sunulan savcılık soruşturma evrakı ve ceza dava dosyası incelendiğinde; araç zilyetliğinin başlangıçta malın teslimini sağlamak amacı ile hile ve desise kullanılarak sahte kimliklerle paravan lojistik şirket kurulup gazetelere ilanlar verilip sahte kaşe kullanılarak protokol ve senetler tanzim edilmek, kısa bir süre sonra da işyerini kapatarak araçlar ile birlikte ortadan kaybolmak suretiyle işlenen suçun hukuki nitelendirmesi C. Başsavcılığınca da dolandırıcılık şeklinde olup, davalı ... şirketinin bahsettiği aracın kendi rızası ile teslimi sonrasında güvenin kötüye kullanılması yolu ile aracın zayi edilmesi söz konusu olmadığından dolandırıcılık suçunun varlığı kabul edilerek sigorta şirketi tarafından talep edilen değere ilişkin herhangi bir itiraz bulunmadığından ve talep konusu değerin poliçede belirlenmiş sigorta değeri ile aynı olduğu görüldüğünden sigorta şirketinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının 3/1. maddesi gereği sigortacının hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorundadır hükmü uyarınca sigortacının temerrüt başlangıç tarihi hasarla ilgili belgelerin sigortacıya teslimi, ihtarnamenin tebliği tarihi olan 11/10/2012 tarihinden 15 gün sonraki 26/10/2012 tarihi temerrüt tarihi kabul edilerek başvurunun kabulü ile 74.500,00 TL"nin 26/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacı ..."a verilmesine karar verilmiş, anılan hakem kararı taraflara iadeli taahhütlü posta ile ayrı ayrı tebliğ edilmiş, ancak taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmediğinden kesinleşen karar Sigorta Tahkim Komisyonunun 17/05/2013 tarihli üst yazısı ile ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne sunularak ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/895 esas ve 2013/169 karar sayılı 21/05/2013 karar tarihli kararı ile mahkemesinde saklanmasına karar verildiği incelenen mahkeme dosyası, birleşen tahkim dosyası ve ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/63 esas sayılı dava dosyası ekinin incelenmesinden anlaşılmıştır. Somut olayda dolandırıcılık iddiası bulunmakta olup, savcılık tarafından da bu iddia ile fezleke düzenlenip, dava açılmıştır.Dava konusu olay ile ilgili dolandırıcılık suçundan yargılamanın devam etmesi sebebi ile davalının riziko bedelini geç ödemesinin olağan olduğu hususu değerlendirilmeksizin munzam zararın oluştuğu kabul edilerek davalı aleyhine yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bette açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






















    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara