Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17879 Esas 2016/4023 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17879 Esas 2016/4023 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2015/17879
Karar No : 2016/4023
Karar Tarihi : 30/03/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17879 Esas 2016/4023 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/17879 E.  ,  2016/4023 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 17.12.2012 tarihinde davalı sürücü ... idaresindeki araç ile alkollü ve tam kusurlu olarak müvekkile ait, sürücü ....... idaresindeki araca polis kontrol noktasında duran araca çarparak hasar verdiğini, araç hasar bedelinin davalının sigorta şirketinin ödediğini, HMK’nin 107.maddesine göre belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak araç değer kaybı için 20.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabul ile 10.000,00 TL alacağın, 17.12.2012 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan 25.06.2014, 28.01.2015 tarihli bilirkişi raporlarında, hasar durumuna göre araçtaki değer kaybının 10.000,00 TL olduğu belirlenmiş olup, hüküm kurmaya yeterli değildir.
Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları
dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2.el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark değer kaybını gösterir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

Avukata Sor Hemen Ara