17. Hukuk Dairesi 2016/286 E. , 2016/5036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 30.06.2013 tarihinde davalı sürücü ... idaresindeki araç ile tali yoldan durup beklemesi gerekirken kusurlu olarak çıkarak müvekkile ait araca çarparak hasar verdiğini, hasar bedelinin kasko şirketinden aldığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak araç değer kaybı için 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulüne ile 700,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
1-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı HMK"nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda 700,00 TL maddi tazminata hükmedilmiş olup buna göre açıklanan nedenlerle karar davacı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddedilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.