Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8347 Esas 2016/2396 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8347 Esas 2016/2396 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2015/8347
Karar No : 2016/2396
Karar Tarihi : 29/02/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8347 Esas 2016/2396 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/8347 E.  ,  2016/2396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davacının sahibi olduğu aracıyla, eşi ve 3 çocuğuyla birlikte seyri sırasında, davalının kavşakta geçiş önceliği kuralına uymaması nedeniyle trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında davacıya verilen kusuru kabul etmediklerini, kaza nedeniyle davacıların ölüm korkusu yaşadığını ve kazanın etkisinden kurtulamayıp manevi zarara uğradığını, davacı aracında oluşan hasarın kasko sigortacısı tarafından karşılandığını; ancak araçta değer kaybı oluştuğunu, ayrıca davacının yeni aracının hasarlı duruma gelmesi nedeniyle kasko ve trafik sigortası yaptırırken yararlanacağı hasarsızlık indirimi imkanını kaybettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. hasarsızlık indirim imkanı kaybetmeden doğan zarar ile 1.000,00 TL. değer kaybının ve her bir davacı için 6.000,00 TL"den toplam 30.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş; 05.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile araç değer kaybına ilişkin talebini 1.500,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, kazada davacının asli kusurlu olduğunu, davalının kavşaktaki dönüşünü tamamlamasından sonra davacının hızla gelip arkadan çarptığını, davacıların kazada yaralanmaması nedeniyle manevi tazminat talep haklarının olmadığını, davacı aracının yaşı itibariyle araçta değer kaybı oluşmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faziyle davalıdan tahsiline; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 200,00 TL"den toplam 1.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, davacının sigorta indirim bedeline ilişkin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacılar vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Davalı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu kararda, davalı aleyhine toplam 1.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiştir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, manevi tazminatın kabul olunan kısmı, davalı için kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, manevi tazminata ilişkin kısım yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine,
    aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan ve aşağıda dökümü yazılı 127,77 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara