Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4962 Esas 2015/12575 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4962 Esas 2015/12575 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2015/4962
Karar No : 2015/12575
Karar Tarihi : 23/11/2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4962 Esas 2015/12575 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4962 E.  ,  2015/12575 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2014
NUMARASI : 2014/43-2014/628

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı M.. A.. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait olan ve kaza tarihinde dava dışı 3. kişinin sevk ve idaresinde bulunan araç ile davalıların işleteni, trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada, davacı aracının hasarlandığını,kazaya kırmızı ışıkta geçerek sebep olan davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu,hasarın tespiti için Balıkesir Sulh Hukuk Mahkemesi"nde açtıkları tespit dosyasında bilirkişi tarafından, hasar bedelinin 9.700,00 TL, araçtan mahrum kalma bedelinin 900,00 TL, araç değer kaybının 2.000,00 TL. olarak hesaplandığını, bu bedelden amortisman düşülerek toplam zararın 12.600,00 TL. olarak saptandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 12.600,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı sigortacı limitle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla), davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı M.. A.. vekili,kazada tüm kusurun davacı aracının sürücüsünde olduğunu, zira kırmızı ışıkta geçenin davacı aracının sürücüsü olduğunu, davalının kazada kusurunun bulunmadığını, tazmin talebinin davalı sigortacıya yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta vekili, diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olduklarını, sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, poliçenin kapsamını 3. kişilerin uğradığı gerçek ve doğrudan zararlar oluşturduğundan,araç değer kaybı ile araç mahrumiyet zararının sorumluluklarında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle, davanın kabulü ile 12.600,00 TL"nin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 9.700,00 TL ve dava tarihinden itibaren yasal faizi ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı M.. A.. vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan araç değer kaybı, kazanç kaybı ve araçta oluşan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 1483. Maddesinde "sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları",
TTK 3.maddesinde "bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden" olduğu,
TTK 4/a maddesinde "bu kanunda" öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı,
TTK 5.maddesinde de "aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli" bulunduğu öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu istem davalı sigorta şirketi yönünden zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesine dayanmaktadır. O halde; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olup, çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek sonuçlandırılması isabetli değildir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, re"sen dikkate alınmalıdır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Bozma ilamının kapsam ve şekli göz önünde bulundurularak, davalı M.. A.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine,şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı M.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı M.. A.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı M.. A.."a geri verilmesine 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

Avukata Sor Hemen Ara