Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15949 Esas 2016/4239 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15949 Esas 2016/4239 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2015/15949
Karar No : 2016/4239
Karar Tarihi : 04/04/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15949 Esas 2016/4239 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/15949 E.  ,  2016/4239 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın kusurlu olarak çarpması sonucu araçta oluşan 2.000 TL değer kaybı ve aracın yetkili servise götürülmesi için yapılan 190 TL yol masrafının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tüm davalılardan (davalı ... şirketi bakımından dava tarihinden itibaren, davalılar bakımından olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ve kaza nedeniyle üzüntü duyduğundan 1.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü Serdar"dan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini değer kaybı bakımından 4.500 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı .... vekili, poliçe teminatı ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, dolaylı zararların teminat kapsamında olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, sigorta şirketince davacının tüm zararlarının giderildiğini, aracın ciddi bir hasarı olmayıp, değeri düşük olup ciddi bir değer kaybı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının açtığı araç değer kaybı davasının kısmen kabulü ile 2.000 TL değer kaybı tazminatının davalılar ... ve ... bakımından 26/01/2014 olay tarihi, davalı ... şirketi bakımından 17/02/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ...
şirketi sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının açtığı yol masrafı alacağı davasının kabulü ile 190 TL yol masrafı tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... şirketi sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, hükmedilen tazminata davalılar ... ve ... bakımından 190 TL"nın 30 TL kısmına 27/01/2014, 160 TL"lık kısmına 07/02/2014 tarihinden itibaren, davalı ... şirketi bakımından dava tarihi 17/02/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacının, davalı ... aleyhine açtığı manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı tarafça maddi tazminat yanında talep edilen 1000 TL manevi tazminatın mahkemece reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davacı için manevi tazminat bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2- Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir.
Bu durumda mahkemece, aynı bilirkişiden, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespit edilmesinden sonra aradaki farkın hesaplanarak değer kaybı miktarının bulunması hususunda ayrıntılı, denetime elverişli ek rapor alınarak, gerek görüldüğünde alanında uzman başka bir bilirkişiden yeni rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün manevi tazminat bakımından kesin olması nedeniyle REDDİNE,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

Avukata Sor Hemen Ara