Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1765 Esas 2016/6158 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1765 Esas 2016/6158 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2016/1765
Karar No : 2016/6158
Karar Tarihi : 23/05/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1765 Esas 2016/6158 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1765 E.  ,  2016/6158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının işleten/sürücüsü olduğu aracın, yaya geçidinde yayaların geçişi için beklemekte olan davacı aracına arkadan çarptığını ve davacı aracının da savrulup aynı şekilde bekleyen başka bir araca çarptığını, bu suretle aracın hem ön hem arkadan hasar gördüğünü, kazada davalının tam kusurlu olduğunu, aracın aldığı ciddi hasar nedeniyle değer kaybına uğradığını, davacının kaza sonrası aracının uğradığı zarar ve kazanın şokunu atlatamama nedeniyle manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL. araç değer kaybı ile 3.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 26.08.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 10.000,00 TL"ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının önündeki araca yakın durması nedeniyle kazada davacının da kusurlu olduğunu ve davacı aracının ön kısmında oluşan hasardan davalının sorumlu tutulamayacağını, davacının talebini davalı aracının trafik sigortacısına yöneltmesi gerektiğini, davacı aracının eski hasarı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının araç değer kaybına ilişkin maddi tazminat isteminin kabulü ile 10.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; kazanın sadece maddi hasarlı kaza olması nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp

    değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen kusura ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı bedelinin tahsili ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarı talep edilmemiş, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istenmiştir. Mahkemece benimsenen 06.08.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 10.000,00 TL. değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece, araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, ....gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makine mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 29,20 TL onama harcının peşin harca mahsubuna, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara