17. Hukuk Dairesi 2015/14277 E. , 2016/2393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ........ vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın tam kusurlu olarak çarptığı davacı aracının pert olduğunu, sigortadan 12.500,00 TL. hasar bedeli alınarak araç hurdasının sigortacıya bırakıldığını, davacı aracının piyasa değeri 16.000,00 TL. olduğundan sigortanın ödediği bedelin zararı karşılamadığını, kaza tarihinden 70 gün sonra sigorta tarafından ödeme yapıldığından davacının bu süre zarfında aracından mahrum kaldığını, değer kaybı bedeli olarak 3.000,00 TL. ve mahrumiyet bedeli olarak 800,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı........ vekili, davacı aracının kazada pert olduğunu ve aracın rayiç değeri 12.500 TL"nin zorunlu trafik sigortacıları Mapfre Sigorta tarafından davacıya ödendiğini, davacının pert araç için değer kaybı talep edemeyeceğini, bedelini tahsil ettiği araçtan mahrum kalmaya dayalı zararının da oluşmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 2.500,00 TL. maddi zarar ve 800,00 TL. araç mahrumiyet bedelinin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı .......... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan bakiye hasar bedeli ile aracın kullanılamamasından doğan mahrumiyet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Her ne kadar davacı taraf, dava dilekçesinde, kaza nedeniyle hasar gören aracın hurdasının sigortaya bırakılması karşılığı belirlenen tazminat bedelinin davacı zararını karşılamadığı, davacı aracının rayiç bedelinin altında satılması nedeniyle değer kaybı zararının oluştuğunu ifade edip 3.000,00 TL. değer kaybının tahsili yönünde talepte bulunmuş ise de; davacının değer kaybı olarak ifade ettiği zararı, esasen eksik hesaplandığını ileri sürdüğü bakiye araç hasar bedeline ilişkindir. Zira davacı, davalının zorunlu trafik sigortacısı tarafından hasar bedeli hesaplaması sırasında, araç hurda bedeli düşüldükten sonra belirlenen tazminatın, davacı zararının altında olduğunu ileri sürmektedir. Bu itibarla davacı tarafın talebinin bakiye zarara ilişkin olup araç değer kaybına ilişkin olmadığı, hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu ve mahkeme tarafından da davacının bakiye zarara ilişkin talebinin usulünce alınmış bilirkişi raporu ile belirlenen miktar oranında hüküm altına alındığı gözetildiğinde; davalı .......... vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı, kaza nedeniyle aracının hasar görmesi sonrasında aracını kullanamamasından doğan mahrumiyet bedeli olarak 800,00 TL"nin de tahsilini talep etmiş; mahkemece hükme esas alınan 09.12.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre talebin kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu, araç mahrumiyet bedeli hesaplaması yönünden yeterli değildir. Zira anılan raporda, davacının araçtan mahrumiyetine ilişkin süre belirlenirken, kaza tarihi ile davalının trafik sigortacısı tarafından davacıya ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen 72 günlük süre üzerinden hesaplama yapılmıştır. Yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, davacı aracının kazada ağır hasarlanması nedeniyle perte ayrıldığı, davacının mahrumiyet bedeline ilişkin talebinin değerlendirilmesinde, davacı aracıyla aynı vasıfta ikame aracın satın alınması için geçecek makul süre üzerinden kazanç kaybı hesabının yapılması gerektiği göz önünde bulundurularak; anılan değerlendirmelerin yapıldığı, yeterli, bilimsel verilere dayalı ve denetime açık olan 06.03.2015 tarihli heyet raporunda belirlenen 400,00 TL. mahrumiyet bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ........ vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.