17. Hukuk Dairesi 2015/4684 E. , 2017/11915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 03.10.2013 tarihinde davacı yönetimindeki ... plaka sayılı otomobili ile seyir halinde iken davalıya ait ve yönetimindeki ... plaka sayılı otomobilin yağmurlu havada direksiyon hakimiyetini kaybederek şerit ihlali sonucu çarpmaya maruz kaldığını, kaza sonucu davacının ağır bir biçimde yaralandığını, toplam 56 gün işten kalır şekilde rapor tanzim edildiğini, 6.556,00 TL araç hasarı, 750,00 TL araç değer kaybı, aracın onarımda kaldığı sürede davacının kaybı olan 1.000,00 TL toplam araç hasarı, 56 gün tıbben 3 ayın üzerinde fiilen çalışmamış olmasından dolayı kazanç kaybına uğradığını bu nedenle 5.000,00 TL maddi tazminatın ve 541,00 TL tespit giderinin, davacının maruz kaldığı acı, elem ve ruhsal ve fiziki sıkıntılar sebebi ile 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 18.847,00 TL zararın olay tarihi olan 03.10.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının aracının 1993 Model 21 senelik bir araç olduğunu, aracın öncelikle pert olup olmadığı ve sovtaj değerinin tespitinin gerektiğini, kayıp bedeli olarak talep edilen 1.000,00 TL"nin haksız zenginleşme amaçlı olduğunun anlaşıldığını, davacının öncelikle mezkur aracı hangi nedenle kullandığını ve ne şekilde kayba uğradığını kanıtlamak zorunda olduğunu, davacının kaybının bulunmadığını, davalı tarafından yapılan araştırmada
davacının işsiz olduğunu, mobilya ustası olarak çalıştığını ifade eden davacının vergi kayıt ve bildirimlerinin celbine, SGK kayıtlarının celbine, oluşan hasarda manevi tazminat unsurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, 5.652,34 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 03.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 03.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 1.890,00 TL olup, davacı için hükmedilen tazminat miktarı 1.000,00 TL, olduğundan karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, davacı lehine verilen manevi tazminat yönü ile temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının da reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin manevi tazminat yönü ile temyiz itirazlarının (dilekçesinin) REDDİNE, (2) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve
aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya geri verilmesine, 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.