Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2800 Esas 2019/11002 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2800 Esas 2019/11002 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2017/2800
Karar No : 2019/11002
Karar Tarihi : 25/11/2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2800 Esas 2019/11002 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/2800 E.  ,  2019/11002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı ... ile anlaşmalı şirket olan diğer davalı tarafından köprü çalışması yapılan kaza mahallinde, orta refüje konulan demir şeridin rüzgar nedeniyle uçarak davacı aracına çarptığını, davacı aracında hasar oluştuğunu, kazada davacının kusuru olmadığının kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, delil tespiti dosyasında alınan raporla davacı aracındaki hasar miktarının 950,00 TL; değer kaybının 2.500,00 TL. olarak saptandığını, davacının onarım için 638,80 TL. masraf yaptığını belirterek toplam 3.138,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini, tespit dosya giderlerinin de yargılama giderleri ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, görev ve yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle; davanın kabulü ile davacı aracındaki hasar bedeli ve değer kaybı toplamı 3.138,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 15.02.2016 tarih, 2015/12257 Esas ve 2016/1638
    Karar sayılı ilamı ile; "davacının gerçek zararının tespiti ile kazadaki kusur oranlarının belirlenmesi hususunda hiçbir inceleme yapılmadan, davalıların gıyabında tek taraflı olarak yaptırılan, davalılar vekilleri tarafından açıkça itiraz edilmesi nedeniyle davalılar yönünden bağlayıcı olmayan tespit raporundaki zarar miktarı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; alanında uzman bir makine mühendisi bilirkişiden, davacıya ait aracın gerçek hasar bedeli, kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı ve dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının ne olduğu konularında ayrıntılı, tespit raporunu ve kaza tespit tutanağını da irdeleyen, denetime elverişli rapor alınıp karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davalı ... aleyhine açılan davanın reddine; diğer davalı hakkındaki davanın kabulü ile araç hasar bedeli ve değer kaybından oluşan 3.138,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... A.Ş"den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası nedeniyle araç hasar bedeli ile araç değer kaybından oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı, davalı iş sahibi ve yoldan sorumlu ..."nün yüklenicisi olan diğer davalı şirket tarafından yapımı gerçekleştirilen yoldaki çalışma sırasında, işaretleme levhalarının uygun biçimde bulundurulmayışının, davacı aracının kaza yapmasına neden olduğu iddiasıyla tazminat isteminde bulunmuştur. Her iki davalı da aralarında imzalı yol yapım işine ilişkin ihaleyi ve yapım işi sözleşmesini kabul etmekte olup; davacı aracının hasarlandığı kaza mahallinin, davalıların yüklenici ve iş sahibi sıfatıyla sorumlu bulundukları yol olduğu da dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Kazanın meydana geldiği ve davacı aracının hasarlandığı olayda davalılar, aralarındaki eser sözleşmesi gereği davacıya karşı müteselsilen sorumlu olup, yol yapımı konusunda asıl yükümlü olan davalı ..."nün diğer davalı yüklenicinin işi yürütüş biçimini denetleme görevi bulunduğu da dikkate alındığında, oluşan zarardan diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
    Açıklanan vakıalar karşısında; zarar gören 3. kişi konumunda olan davacıya karşı davalıların müteselsilen sorumlu oldukları; davalılar arasındaki ihaleye dayalı sözleşmeye ilişkin hükümlerin davalıların kendi arasındaki iç ilişkiyi ilgilendireceği ve davacıya etki etmeyeceği; işin asıl sahibi olan davalı KGM"nün de zarardan sorumlu olduğu gözetilerek hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara