Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10922 Esas 2016/853 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10922 Esas 2016/853 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2015/10922
Karar No : 2016/853
Karar Tarihi : 25/01/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10922 Esas 2016/853 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/10922 E.  ,  2016/853 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında davacı vekili tarafından vekalet ücretiyle sınırlı olarak ve süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araç gece seyir halindeyken, davalının yol ve banket çalışması yapmakta olduğunu, bu çalışma için gerekli kumu caddenin tam ortasına yığdığını, kurumca herhangi bir şekilde yol inşaatı veya yolun kapalı olduğuna dair levha veya uyarıcı trafik işareti ve levha koyulmadığını, yolun açık olduğunu zanneden davacının kardeşinin, herhangi bir uyarı olmadığı için aniden önüne çıkan kum yığınına çarptığını, 835,10 TL tespit mahkeme masrafı, 7.019,95 TL araç hasarı, 1.000,00 TL araç değer kaybı ve kaza nedeni ile çalışamadığından, maddi kayba uğradığından 5.000 TL tazminat olmak üzere toplam 13.855,05 TL maddi tazminat ile uğradığı manevi zarar nedeni ile 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 18.855,05 TL maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının aracının iddia edildiği gibi kum ve çakıla çarpmak suretiyle hasarlanmadığını, müvekkil idarenin kazada herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalıya ait araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olarak aşırı hızlı, yol durumuna ve trafik kurallarına uygun araç kullanmadığından asli ve tam kusurlu olduğunu, davaya konu araç hususi araç olup davacının bu araç ile herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığını ve manevi tazminat isteminin yasal dayanağının olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; 5.616,05 TL hasar bedeli ile 800,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 6.416,05 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu alacakların dava tarihi olan 11/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı
vekili tarafından vekalet ücretiyle sınırlı olarak ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı davalı Belediye tarafından yol çalışması yapılırken caddenin tam ortasına yığılan ve davalı kurumca herhangi bir levha veya uyarıcı trafik işareti koyulmayan kum yığınına aracının çarpması sonucu araçta meydana gelen maddi zarar ile manevi zararından davalı belediyeyi sorumlu tutarak, davalı belediyeye karşı tazminat talebinde bulunmuştur.
Davacı davasını Belediye"nin hizmet kusuruna dayandırarak açmıştır, bu tür tazminat davalarının çözümlenme yerinin idari yargı mercii olması gerekir. Bu itibarla, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

Avukata Sor Hemen Ara