Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7378 Esas 2017/417 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7378 Esas 2017/417 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2016/7378
Karar No : 2017/417
Karar Tarihi : 01/01/1970
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7378 Esas 2017/417 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/7378 E.  ,  2017/417 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili;davacının malik olduğu ... ticari plakalı aracın sürücüsü ..."ün sevk ve idaresinde iken davalıya ait rögar kapağının üzerinden geçerken kapağın yerinden çıkarak aracın alt kısmına çarpması sonucu hasar gördüğünü, kazadan sonra ... Sulh Mahkemesine başvurularak araçtaki hasarın ve değer kaybının tespitinin yapıldığını, bu durum karşısında tam kusurlu olan davalıdan KDV hariç 18.000,00 TL araç tamir bedeli 5.000.00 TL araç değer kaybı, ticari taksinin günlük net kazancı 450.00 TL hesap edilerek 20 günlük tamir süresi gözetildiğinde 9.000,00 TL kazançtan yoksunluk masrafı ve 374 TL tespit dosyası masrafı olmak üzere toplam 32.374,00 TL tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın idari yargıda açılması gerektiğini, esas yönünden ise mütefarik kusurun araştırılması gerektiğini, davacının öngörülen hız sınırına uymuş olsaydı böyle bir kazanın vuku bulmasının mümkün olmadığını, dava konusu hasarlı olayın meydana gelmesinde müvekkili idareye ait alt yapı tesislerinin yapımından işletilmesinden veya bakımından kaynaklanan herhangi bir kusur olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 17.730,00 TL"nin haksız fiil tarihi olan 30/10/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan
    alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedeli,değer kaybı ve kazanç kaybı tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 17.730,00 TL"ye hükmedilmiş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın genel bir değerlendirme yapılarak sağlanmıştır. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir. Değer kaybı konusunda genel bir değerlendirme ile değer kaybının tespit olunduğu bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Davacı vekili, davalının olayda tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 32.374,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; hükme esas alınan raporda davalının %85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, belirlenen tazminattan, kusur oranına göre indirim yapılarak, davalının %85 kusur oranına isabet eden kısımdan sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu gibi kusur indirimi yapılmadan, davalının olayda %100 oranında kusurlu imiş gibi karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.01.2017
    gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara