Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6129 Esas 2020/4888 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6129 Esas 2020/4888 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/6129
Karar No : 2020/4888
Karar Tarihi : 07/09/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6129 Esas 2020/4888 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/6129 E.  ,  2020/4888 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi üzerine verilen temyiz isteminin reddine dair ek karar, davacılar vekili tarafından süresinden sonra temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı ..."a ait olan ve kaza anında ..."in içinde bulunduğu araca asli kusurlu olarak çarpmasıyla yaralamalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kazada her üç davacının da yaralandığını, davacı ..."ın yaralanması nedeniyle 120 gün işgücü kaybı yaşdığını, aracın ağır hasara uğrayıp pert olduğunu ve araçtaki ticari malların telef olduğunu, ayrıca her üç davacının kaza nedeniyle manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için toplam 45.811,00 TL. (17.500,00 TL. araç değer kaybı, 12.000,00 TL. işgücü kaybı, 15.000,00 TL. zarar gören mallar bedeli ve 1.311,00 TL. tedavi gideri olmak üzere) ve davacı ... için 734,51 TL. tedavi gideri toplamı olan 46.545,51 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen
    tahsilini; davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL. ve davacı Muhammet için 10.000,00 TL"den toplam 60.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."tan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın araç değer kaybına ilişkin isteminin araç hasarının dava öncesinde kasko şirketi tarafından karşılanmış olması nedeniyle reddine, talep olunan tedavi giderlerinin kaza ile illiyet bağı bulunmadığından reddine, araç içerisindeki ticari mallar bedeline ilişkin istemin kısmen kabulü ile malların miktarı tam olarak tespit edilemediğinden Türk Borçlar Kanunu"nun 50/2 maddesi gereği takdiren 2.000,00 TL"nin davalı Birlik Sigorta"dan dava tarihinden, diğer davalı gerçek kişilerden kaza tarihinden işleyecek faiziyle müteselsilen tahsiline, davacı tarafın sürekli işgücü kaybı talebinin reddine, davacı ... için 30 günlük geçici işgücü kaybı karşılığı 2.250,00 TL"nin davalı Birlik Sigorta"dan dava tarihinden, diğer davalı gerçek kişilerden kaza tarihinden işleyecek faiziyle müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 2.000,00 TL. ve davacı Muhammet için 500,00 TL"nin davalılar ... ve ..."tan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline dair verilen hükmün, davacılar vekili, davalı .... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 23.05.2016 tarih, 2015/10877 Esas ve 2016/6162 Karar sayılı ilamı ile; "davacı ... ve ...için hükmedilen manevi tazminatların düşük olduğu; davacı ... ve Ahmet"in SGK sorumluluğu dışındaki tedavi giderleri için rapor alınıp TBK 50"ye göre hakkaniyete uygun miktara hükmedilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; 26.10.2017 tarihli celsede taraflarca takip edilmediği için, HMK"nun 150/1. maddesi gereği işlemden kaldırılmasına karar verilen ve bu tarihten sonraki yasal 3 aylık sürede yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş; mahkemece, 04.06.2018 tarihli ek karar ile davacılar vekilinin süresinde olmayan temyiz talebinin reddine karar verilmiş ve ek karar da davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesiyle verilen temyiz isteminin reddine dair ek karar 22.06.2018 tarihinde davacılar vekiline tebliğ edilmiş olup, HUMK"nun 432/son maddesi gereği temyiz için geçerli son gün 29.06.2018 olduğu halde, mahkeme ek kararıyla ilgili temyiz dilekçesinin, davacılar vekili tarafından, yasal süre geçirildikten sonra 03.07.2018 tarihinde verildiği ve temyiz defterine kaydedildiği görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacılar vekilince süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine dair 04.06.2018 tarihli mahkeme ek kararına karşı davacılar vekilinin yaptığı temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara