17. Hukuk Dairesi 2016/15661 E. , 2017/7901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili ..."a ait olan ve ... sevk ve idaresindeki ...plakalı araca davalı şirkete ait olan ve ... sevk ve idaresindeki aracın hatalı bir şekilde arkadan çarparak araçta maddi hasar meydana getirdiğini, bu nedenle aracında değer kaybı meydana geldiğini yine aracın serviste 28 gün kaldığını, bu nedenlerle 8000 TL araçta oluşan değer kaybının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tahsiline, aracın tamirde kalmasından dolayı 2400,00 TL araç kiralama bedelinin sadece davalı ...Ltd. Şti. ile davalı ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ltd. Şti. vekili ve davalı .... vekili davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul, kısmen reddine,7.854,00 TL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davalı ... şirketinin alacağın 6.024,00 TL"lik kısmından sorumlu olduğunun gözetilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-)1186 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut uyuşmazlıkta, gerekçeli kararın gerekçe kısmında bilirkişi raporu ve ek raporunda araç değer kaybı bedelinin 6024 TL, araç kiralama bedelinin ise 1830 TL belirlendiği belirtildikten sonra davacı tarafın araç kiralama bedeline ilişkin talebi yönünden ,aracın tamirde kaldığı süre boyunca araç kiraladığına ilişkin herhangi bir delil sunulamadığından davanın reddedildiği belirtilmesine karşılık; gerekçenin son kısmında "...makina mühendisi bilirkişinin raporu doğrultusunda davacının meydana gelen kaza nedeni ile aracında meydana gelen değer azalışı ve kaza meydana gelmese idi, aracın kullanımı nedeni ile davacının yapacağı masraflardan kaza nedeni ile kurtulmuş olması dikkate alındığında davacının talep edebileceği tazminat miktarının 7.854,00 TL olduğu kanaatine varılmış, bu miktarın davacı lehine hüküm altına alınmasına karar verilmiştir." şeklinde yazıldığı görülmektedir. Buna göre mahkeme gerekçesinde araç kiralama bedelinin reddedildiği belirtilmesine rağmen toplam 7854,00 TL"ye hükmedilerek kararın gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratıldığı görülmektedir. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, kısa karar ile hüküm fıkrası ve hükmün gerekçesi arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre davalı ... Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ile davalı ...Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ltd. Şti"ne geri verilmesine 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.