17. Hukuk Dairesi 2016/17618 E. , 2019/315 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 24.01.2013 tarihinde davalı ... şirketine trafik sigortalı, diğer davalıların işleten ve sürücüsü olduğu araç ile davacı ...’ın kullandığı, davacı ...’un yolcu olduğu araç ile meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacı ...’ın basit, kızı ... ’un ise ağır yaralandığını, davacı aracının hasar gördüğünü ve araçta değer kaybı oluştuğunu belirterek davacı ... için 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, davacı İlknur için 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen ( sigorta şirketi teminat limiti dahilinde) sigorta şirketi yönünden temerrüt, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini artırmıştır.
Davalı ... şirketi vekili, değer kaybının ve manevi tazminatın teminat dışı olduğunu, manevi tazminatın fahiş istendiğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat yönünden kabulü ile davacı ... için 97.014,93 TL ve Hasan için 1.900,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan sigorta şirketi yönünden
temerrüt tarihinden diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminat ile davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı sşgorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir.
Temyize konu karar, davacı ... için 1.900,00 TL olarak hükmedilen maddi tazminat tutarı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ... şirketi vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki 3 nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat, araç değer kaybı tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’na göre davalı ... şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığı gibi manevi tazminata ilişkin harçtan ve vekalet ücretinden de sorumlu değildir. Mahkemece alınması gereken bakiye harcın tamamından ve manevi tazminata ilişkin vekalet ücretinden davalı ... şirketinin de sorumlu tutulması doğru değildir. Ayrıca, bakiye harcın hazineye irat kaydı gerekirken davacılara iadesine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
4-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince; davada, davalı ... şirketi yönünden manevi tazminat talep edilmemiş ve mahkemece anılan davalı aleyhine manevi tazminata hükmedilmemiş olmamasına rağmen red edilen
manevi tazminat üzerinden davalı ... şirketi lehine maktu vekalet ücreti hükmedilmiş olması doğru değildir.
Yukarıda belirtilen hususlar doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının (6) nolu bendinin sonuna "davalı ...5.291,95 TL kadarı ile sorumlu olması kaydı ile" ibaresinin eklenmesine ve aynı bentte yer alan "11.503,73 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "8.123,07 TL", "9.756,51 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "6.375,85 TL", "davacılara verilmesine" ibaresinin çıkartılarak yerine "hazineye irat kaydına" ibaresinin eklenmesine; (10) nolu bentte yer alan "2.400,00 TL vekalet ücretinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "davalı ... şirketi dışındaki" ibaresinin eklenmesine; (7) nolu bendinin sonuna "davalı ...2.099,57 TL kadarı ile sorumlu olması kaydı ile" ibaresinin eklenmesine; (11) nolu bent olan "Davalı ... kendisin vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı ...ye verilmesine” bendinin tamamen hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...Ş."ye geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.