Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1813 Esas 2016/6150 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1813 Esas 2016/6150 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2016/1813
Karar No : 2016/6150
Karar Tarihi : 23/05/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1813 Esas 2016/6150 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1813 E.  ,  2016/6150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın, trafikte seyri sırasında aniden durması ve sonrasında da aniden geri manevra yapması esnasında davacı aracına çarptığını, davalının kazada tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davacı aracında değer kaybı meydana geldiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 1.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 03.03.2015 tarihli dilekçesiyle talebini 4.568,00 TL"ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ..., kazada davacı sürücüsünün kusurlu olduğunu, sigorta tarafından hasar bedeli ödenmiş olduğundan davacının kazadan kaynaklanan zararı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 640,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı ..."ın temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu kararda, davalı aleyhine hükmolunan tazminat miktarı 640,00 TL. olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir.

    Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Anılan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle davacı taraf davasını belirsiz alacak davası olarak açmış ise de dava dilekçesindeki talebinin sadece davaya konu kaza nedeniyle davacı aracında oluşan araç değer kaybına ilişkin olması nedeniyle, mahkemece bu alacak kalemi bakımından hüküm tesis edilip davacının araç hasar bedeli talebinin değerlendirmeye esas alınmamasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece benimsenen 04.02.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 640,00 TL. değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, ... veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makine mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara