17. Hukuk Dairesi 2015/17523 E. , 2016/3883 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki aracıyla, trafik nedeniyle durmak zorunda kalan davacı aracına arkadan çarptığını, davacının bu etkiyle önündeki araca çarptığını, kazada davalının tam kusurlu olduğunu, davacı aracının hasar gördüğünü ve araçta değer kaybı oluştuğunu, davacının 20 günlük tamir süresince aracı kullanamama nedeniyle zarara uğradığını, davacının kazada ciddi bir yaralanması olmamış ise de hamile olması nedeniyle bebeğini kaybetme korkusu yaşayıp manevi zarara uğradığını, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada değer kaybı ve mahrumiyet bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL. maddi tazminatın ve 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının önündeki iki aracın durması nedeniyle ani duruş yapması üzerine davalının arkadan çarptığını, davalının hızının yüksek olmadığını ve kazada davalının kusuru bulunmadığını, davacının manevi tazminat talebinin dayanağı bulunmadığını, davacı aracında değer kaybı oluşmadığını, taleplerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne; 4.000,00 TL. araç değer kaybı ile 800,00 TL. araç mahrumiyet zararından oluşan 4.800,00 TL. maddi tazminatın ve 2.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin, maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delille-
rin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporundaki kusur oranları ile tazminata ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin, manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı taraf, dava konusu kaza nedeniyle davacının uğradığı manevi zarar nedeniyle 5.000,00 TL. manevi tazminatın tahsilini talep etmiş; mahkemece 2.000,00 TL. manevi tazminata hükmolunmuştur.
6100 Sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davalı aleyhine 2.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiş olup temyize konu karar anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir.Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, maddi tazminata ilişkin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, hükmolunan manevi tazminat yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE 28.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.