Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3248 Esas 2021/2466 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3248 Esas 2021/2466 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/3248
Karar No : 2021/2466
Karar Tarihi : 09/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3248 Esas 2021/2466 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3248 E.  ,  2021/2466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili; taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle davalı borçlu aleyhine Konya 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/5377 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun, alacaklarını karşılayacak oranda malının bulunamadığını, davaya konu malını ise kötüniyetli olarak ve kendilerinden mal kaçırmak amacıyla devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki bu aleyhlerinde olan tasarrufun iptali ile bu tasarruf işlemine konu mal üzerinde alacaklarının tahsili yönünden satış ve haciz yetkisi isteyebilme yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; tefrik kararından önce sunduğu cevaplarında davanın ön koşulların oluşmadığını belirterek, tasarrufların borcun doğumundan önce yapıldığını, tasarrufların bir kısmının kooperatifin yaptığı hatalar nedeniyle hak sahiplerine devrinin sonradan yapıldığını, diğer kısım taşınmazlar için gerçek bedel karşılığında satıldığını, tüm taşınmazlarda hak sahiplerinin oturduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; davaya konu taşınmazı satış tarihinde belediyenin belirlediği rayiç değeri üzerinden satın aldığını, iyi niyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Alacaklı tarafından birden fazla davalı hakkında tasarrufun iptali davası açılması ve taraflar arasındaki hukuki ve fiili bağlantının bulunmaması gerekçesiyle Mahkemenin 2014/713 E. sayılı dosyası üzerinden her bir tasarruf yönünden davaların tefrikine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalıların aralarındaki ödemeye ilişkin herhangi yazılı kanıtın sunulmaması, gerek davalıların arkadaş olduklarının tanık beyanları ile anlaşılması bu nedenle davalı alıcının iyiniyetli olup olmadığının araştırılmasına lüzum bulunmaması, gerek satış bedeli ile satış tarihindeki gerçek değeri arasındaki aşırı fark nedeniyle yapılan bu satışın bağışlama hükmünde sayılması gerektiği, gerekse davalı ..."in, borçlu İbrahim"in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu ... İli, ... İlçesi ... Mah. 18468 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazın davalılar arasında yapılan ... Tapu Sicil Müdürlüğü"nün 09/10/2013 gün 39477 yevmiye numaralı satışa ilişkin tasarrufun iptaline, davacı tarafa adı geçen taşınmazın mülkiyetinin muhafaza kaydı ile Konya 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/5377 sayılı takip dosyasındaki alacakları (asıl alacak ve ferileri) ile iş bu dosyadaki yargılama giderlerini karşılayacak miktar ile sınırlı olmak üzere bahsi geçen taşınmazın haciz ve satışını isteyebilme yetkisinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...’ın aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takibe konu alacak miktarı ile iptali istenilen tasarruf bedelinden hangisi az ise o bedel oluşturmaktadır.
    Somut olayda takip konusu alacak 1.302.943,24 TL olup, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın satış tarihindeki değerinin 80.000,00 TL olduğu belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece, dava değerinin taşınmazın satış tarihindeki değeri üzerinden belirlenmesi
    gerekirken, taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden belirlenerek harca hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2. bendindeki "6.147,90 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "5.464,80 TL" ibaresinin yazılmasına, hükmün 2. bendindeki "4.965,95 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine " 4.283,85 TL " ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...’a geri verilmesine 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara