17. Hukuk Dairesi 2020/819 E. , 2021/3050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 25/05/2014 tarihinde ... sevk ve idaresindeki davalı tarafından trafik sigortası yapılan çekicinin yaya ..."e çarpması sonucu müvekkilinin malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL belirsiz alacağın avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 24.05.2019 tarihli dilekçesiyle talebini 113.814,35 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ... ile davacı vekili arasında dava açıldıktan sonra yapılan ödemeye bağlı olarak ibraname düzenlendiğini, davacı vekilinin ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek ödenmeyen kısım yönünden tazminat isteminde bulunduğunu, ibraname içeriğinde ödenmesi kararlaştırılan tazminat tutarının ödendiği davacı tarafın kabulünde olduğunu, sunulan ibranamenin görülmekte olan dava konusuna ilişkin olup, soyut bir ibra niteliğinde olmadığı, davacının 2918 sayılı KTK 111/2. fıkrası kapsamında kısmi ödemeye ilişkin geçersizlik iddiasında bulunmakta ise de
Mahkemece yapılan değerlendirmede davacı talebinin KTK’nın 111/2. maddesi kapsamında kabul edilemeyeceği, yargılama sırasında taraf vekillerinin anlaşması ile borcun sona erdiği, TBK’nın 28. maddesi uyarınca iradede yanılma halinden de söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu borç sona ermekle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talepleri esastan red edilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, maluliyet oranı öğrenildikten sonra taraflar arasında yapılan sulh protokolü ile görülmekte olan davadan feragat edileceği belirtilmiş ve anlaşmayla ödeme alınmış olmasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 22/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.