17. Hukuk Dairesi 2015/15454 E. , 2016/2825 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :......Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu olarak davacı aracına çarpmasıyla trafik kazası meydana geldiğini, davacı aracının kazada oluşan hasar bedelinin kaskodan alındığını; ancak kaza nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL. değer kaybının kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı........ vekili, diğer davalı aracının zorunlu trafik sigortacısı olduklarını, sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu tutulabileceklerini, davacının değer kaybı talebinin teminat kapsamında olmadığını, talebin fahiş olduğunu, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre de kazanın değer kaybına yol açmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 3.750,00 TL"nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalıdan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen kusura ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarı talep edilmemiş, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istenmiştir. Mahkemece benimsenen 08.05.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ve davacının talebiyle bağlı kalınarak 3.750,00 TL. değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, rapor düzenleyen bilirkişi heyetinde yer alan makina mühendisi bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi(makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.