17. Hukuk Dairesi 2016/10868 E. , 2019/5653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalının sürücüsü olduğu aracın hakimiyetini kaybedip karşı şeritten gelen davacının sürücüsü olduğu araca çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının aracında hasar meydana geldiğini, davalının araç sigortası tarafından hasarın kısmen karşılandığını, davacının aracını haklı olarak yetkili serviste tamir ettirerek 8.361,98 TL ödemesine rağmen, davalının trafik sigortası tarafından davacıya 5.299,44 TL ödeme yapıldığını aradaki 3.062,6 TL"lik zararı kazaya sebebiyet veren davalının karşılaması gerektiğini, araçta değer kaybı oluştuğunu, belirterek şimdilik 1.000,00 TL araç değer kaybı ve sigorta şirketince ödenmeyen 3.062,6 TL"lik bakiye hasar bedeli ile müvekkilinin ruhen ve fiziken yaralandığını dolayısıyla 5.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile araç değer kaybı tazminat talebini 2.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; olay sonucu taraflarda sıyrık gibi yaralanmalar olduğundan ... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/266 esas sayılı davada da aynı sonucuna varıldığını, davacını taleplerinin davalının sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, müvekkiline husumet düşmeyeceğini, davacının sigorta şirketine ihbar edilen bu olay nedeniyle 27/09/2013 tarihinde davacıya 5.716,95 TL ödeme yapıldığını, tüm maddi hasarların sigorta poliçesi kapsamında olduğunu davayı sigorta şirketine ihbar edilmesini, davalı tarafında bu olaydan dolayı son derece üzgün olduğunu, kendisinin de
aracın da oluşan zararı mali imkanları ile karşılamak zorunda olduğunu, manevi talebinin fahiş ve yersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan sigorta vekili kaza nedeniyle açılan hasar dosyasında eksper görevlendirildiğini, aracın eş değer parçalarla onarımının hesaplandığını ve 5.716,95 TL hasar bedelinin 27/09/2013 tarihinde davacıya ödendiğini, müvekkil şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve şikayetçinin gerçek zararını tazmin ettiğini, bu bedelin üzerinde kalan talebin sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek nitelikte olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma,toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının aracında meydana gelen hasarla ilgili olarak maddi tazminat talebinin reddine, araç değer kaybı talebinin kabulü ile 2.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 23/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline,manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Mahkemece davacı lehine 1.500,00 TL manevi tazminat hükmedilmiştir. Temyize konu manevi tazminata ilişkin karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalı bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan hasar bedeli,değer kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı ... tarafından alınan eksper raporundaki değerlendirmeler doğrultusunda hasar bedeli tespiti yapılmıştır. Raporda; davacının hasar bedeline ilişkin faturası ile sigorta şirketinin davacıya ödemesi arasındaki farkın neden
kaynaklandığı belli olmadığı gibi ,davacının aracında oluşan değer kaybı da dairemizin yerleşik uygulamasına uygun olmayan biçimde belirlenmiştir.
Bu durumda mahkemece, hasar konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden, araçtaki hasar bedeli ve aracın modeli, markası, gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri gözetilerek onarım bedeli ile kaza olmadan önceki hasarsız halinin 2. el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonra 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın (değer kaybı) belirlenmesi için ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli biçimde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 07/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.