Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/89 Esas 2021/1988 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/89 Esas 2021/1988 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/89
Karar No : 2021/1988
Karar Tarihi : 25/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/89 Esas 2021/1988 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2020/89 E.  ,  2021/1988 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkiline ait ve ... sevk ve idaresindeki aracın, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu ağır şekilde hasarlandığını, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/135 D. İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını ve pert total işleme tabi tutulması gerektiğinin belirlendiğini, tespit masrafı 497,50 TL, çekici bedeli, ulaşım gideri, araç muhafaza gideri ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 9.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 22.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 6.000,00 TL"nin haksız fiil tarihi olan 22/06/2012 tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte, sigorta açısından poliçe limitiyle sınırlı olmak ve dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin
    talebin reddine, 750,00 TL çekici bedelinin davalılardan ...’dan alınarak davacıya verilmesine, davalı karşı davacının davasının kısmen kabulü ile 1.250,00 TL"nin haksız fiil tarihi olan 22/06/2012 itibariyle yasal faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı karşı davacının manevi tazminat isteminin ispatlanamaması nedeniyle reddine, davalı karşı davacının değer kaybı ve kazanç kaybı ile ilgili davasının ispatlanamaması nedeniyle reddine, davalı karşı davacının dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ... ve... Sigortayla ilgili davanın HMK"nun 132. maddesi gereğince şartları taşımadığından dolayı usulden reddine karar verilmiş, davalı-karşı davacı vekili ... vekili ile katılma yolu ile davacı-karşı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daire’nin 19.06.2017 tarihli 2016/13777 E.-2017/6921 K. sayılı ilamında özetle “...Talep konuları ve davacıların dava yönelttiği davalıların farklı olması, karşı dava yönünden de taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiş olması sebebiyle karşı davanın tefrik edilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki gerekçesi ile hüküm bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde, karşı dava tefrik edilerek, karşı davada tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 1.250,00 TL zarar bedelinin Sigorta Şirketi yönünden sigorta poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle diğer davalılar yönünden haksız fiil tarihi olan 22/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, değer kaybı bedeli ve kazanç kaybı talepleri yönünden davanın reddine, manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat ile araç hasar bedelinin ve değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
    Somut olayda, 12.03.2015 tarihli Mak. Müh. raporuna göre dava konusu 1993 model ... model araçta meydana gelen hasar bedelinin; yedek parça, işçilik, KDV dahil 5.543,64 TL olduğu, aracın 2. el piyasa değerinin 6.500,00 TL olduğu, tamirden sonra 750,00 TL değer kaybı oluşacağı, aracın sovtaj değerinin 1.500,00 TL olduğu, zararın 6.500,00-1.500,00=5.000,00 TL olduğu, belirlenmiş, Mahkemece kusur oranına göre 1.250,00 TL hasar bedelinin tahsiline, değer kaybı talebinin reddine, karar verilmiştir.
    Makine Mühendisi bilirkişi tarafından sunulan raporda, araçta meydana gelen değer kaybının neye göre hesaplandığı belli değildir. Dairemizin formülüne göre "aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının hesaplanması” gerekmektedir. Buna göre aynı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz gerekçe ile araç değer kaybına ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    3-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Dosya kapsamından, davacı ...’nın olaydan sonra ilk alınan Adli Raporda hayati tehlikesinin olduğu, BTM ile giderilemez şekilde başından, boynundan ve kolundan yaralandığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nasafet kuralları çerçevesinde davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi, uygun görülmemiştir.
    4-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin manevi tazminat yönünden vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin manevi tazminat yönünden vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin manevi tazminat yönünden vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara