17. Hukuk Dairesi 2017/4999 E. , 2019/9669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacı aracına çarpmasıyla oluşan kazada aracın hasar gördüğünü, ağır hasar alan aracın bir ay tamirde kaldığını ve davacının ikame araç kirası olarak 2.360,00 TL. ödemek zorunda kaldığını, aracın aldığı hasar nedeniyle değer kaybına da uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. değer kaybı ile 2.360,00 TL. ikame araç kira bedelinin kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 28.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 15.800,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davacı aracının tamiri orjinal parçalarla yapıldığından araçta değer kaybı oluşmayacağını, mahrumiyet bedeli talebinin makul olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 15.000,00 TL. değer kaybı ile 800,00 TL. araç mahrumiyet bedelinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyetine ilişkin fazla istemin reddine dair verilen hükmün, davalılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 09.05.2016 tarih, 2016/724 Esas ve 2016/5621 Karar sayılı ilamı ile; "mahkemece değer kaybı tazminatı yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplamasının doğru yapılmadığı; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, kaza nedeniyle uğradığı hasarın nitelik ve
niceliği vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında rapor alınıp karar verilmesi gerektiği; davacı yanın araç değer kaybı ve mahrumiyet bedeli kalemleri için taleplerini ayrı ayrı belirterek açtığı davada, iki alacak kalemi için hesaplanan toplam bedel üzerinden davasını 15.800,00 TL"ye ıslah ettiği, davacı tarafın ıslah yoluyla artırabileceği tek alacak kaleminin araç değer kaybı olduğu, mahrumiyet bedeli yönünden ıslah yoluyla artırımı gerektirir bir durum olmadığı, davacının ıslah yoluyla 12.440,00 TL. üzerinden artırdığı dava kısmının, araç değer kaybına ilişkin talebi kapsadığı gözetilmek suretiyle; ıslah edilmiş şekliyle 13.440,00 TL. araç değer kaybına hükmedilmesi gerekirken, davacı talebini aşacak biçimde araç değer kaybı bedeline hükmolunmasının doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 13.440,00 TL. araç değer kaybı ve 800,00 TL. araç mahrumiyet bedelinin 03.12.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı aracının kazadaki hasarı nedeniyle oluşan araç değer kaybının konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporla dosya kapsamına uygun biçimde belirlenmiş ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına göre; davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 698,00TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.