17. Hukuk Dairesi 2015/8003 E. , 2018/5155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.05.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait ve müvekkili sevk ve idaresindeki ... plakalı araca davalı şirkete ait ve davalı ... idaresindeki...plakalı aracın 18.07.2012 tarihinde çarpması neticesinde müvekkiline ait araçta hasar meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın kaza akabinde ... da servise çekildiğini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kanalı ile hasar, değer kaybı ve yol masrafı giderlerinin tespit edildiğini, yapılan tespit neticesinde 28.000 Euro değer kaybı ve aracın kullanılamaması nedeniyle 3.000,00 TL gider kaybı olduğunun belirlendiğini, olay yerinde ...Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan bilirkişi incelemesi ile müvekkilinin %25, davalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğunun belirlendiğini, kusur nispetleri dikkate alındığında değer kaybının 21.000 Euro, gider kaybının ise 2.250,00 TL olduğunu ifade ederek kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 49.333,20 TL değer kaybı, 2.250,00 TL ek kaybının, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin davalılardan tahsilini istemiş, 11.06.2014 tarihli “ıslah ve düzeltme” konulu dilekçesi ile söz konusu taleplerinin "değer kaybı bedeli olarak tespit edilen 21.000,00 €’nun, tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığı değerinin, kaza tarihinden itibaren € için Devlet Bankalarınca verilen en ... mevduat faizi ile birlikte tazmini" olarak değerlendirilmesini belirtmiştir.
Davalılar vekili, kusuru ve değer kaybı miktarını kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulü ile 48.540,30 TL tazminatın olay tarihi olan 18.07.2012 tarihinden itibaren gerçek kişi davalı ... yönünden yasal faizi ile, ticari şirket olan davalı... İhr.Tic. Ve San. ...yönünden avans faizi ile birlikte (tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmeksizin) müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen araç değer kaybı, aracı tamir süresince kullanamamaktan kaynaklı yol masrafı ile araçtaki hasarın tespiti için ödenen yargılama masraflarından oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın hesaplama yapılarak sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen yöntemle değer kaybının tespit olunduğu rapora dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
a)818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 83/son maddesi (6098 sayılı TBK m. 99) hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Davacı vekili dava dilekçesinde, "Dava Konusu" kısmında yer alan davaya konu değer kaybı bedel talebini 21.000,00 € ve 2.250,00 TL gider kaybı talepleri baki kalmak kaydı ile, davaya konu harcın tespiti anlamında "Harca Tabi Değer" başlığı altında müddeabih değerinin tespiti amacı ile yapılan kur ile TL arasındaki çevirim bedeli, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında döviz bedelinin TL olarak istemi şeklinde gösterilmiş ise de; 11.06.2014 tarihli “ıslah ve düzeltme” konulu dilekçesi ile söz konusu taleplerinin "değer kaybı bedeli olarak tespit edilen 21.000,00 €’nun, tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığı değerinin, kaza tarihinden itibaren € için Devlet Bankalarınca verilen en ... mevduat faizi ile birlikte tazmini" olarak değerlendirilmesini belirtmiştir. O halde, yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir.
Yukarıda ifade olunan yasal düzenlemeler de göz önünde bulundurulduğunda, yabancı para borcunun alacaklısı olan davacı tarafın, fiili ödeme günündeki kur üzerinden talepte bulunma hakkına sahip olduğu gözetilerek ve davacının talebiyle de bağlı kalınarak fiili ödeme günündeki kur üzerinden tazmine karar verilmeyişi hatalı olduğundan, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
b) Davacı vekili yargılamadan önce araç hasarı ve değer kaybı ile ilgili olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/55 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını belirterek tespit dosyası yargılama masrafları ve vekalet ücretini talep etmiştir. Davacı tarafça davadan önce yaptırılan tespit masrafları da yargılama giderlerinden olup bu masrafların da hükümde yargılama giderleri arasında gösterilmesi gerekirken bu yönden de olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin, (3-a) ve (3-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine, 17/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.