Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2282 Esas 2021/2440 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2282 Esas 2021/2440 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2282
Karar No : 2021/2440
Karar Tarihi : 09/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2282 Esas 2021/2440 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2282 E.  ,  2021/2440 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkili Hatice"nin eşi, diğer müvekkillerinin babası olan ..."nın 09/01/2006 tarihinde ... Köyü Tem Otoyolu Gülsan Köprüaltı mevkiinde sürücüsünün kimliği ve plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucunda vefat ettiğini, sürücü hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/349 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını ve daimi aramaya alındığını, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın 09/01/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın dava konusu olayı plakası tespit edilemeyen aracın kusurundan kaynaklandığını ispat etmesinin zorunlu olduğunu, dava sonucunda Güvence Hesabınca tazminat ödemesi zorunluluğu doğarsa işletenin ve kusurlu sürücünün sorumluluğu nedeniyle davacı tarafa rücu edileceğinden borçlu - alacaklı sıfatının birleşmiş olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile ... için 56.750,00 TL, ... için 250,00 TL, ... için 250,00 TL, ... için 250,00 TL olmak üzere toplam 57.500,00 TL"nin 21/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 Sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlikten sınırı 2020 yılı için 3.920,00 TL"ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davacı ... hakkında hesap edilen tazminat miktarının üst sınırı 2.215,42 TL olup davacı vekili fazlaya ilişkin hakkı saklı kalma üzere 250,00 TL üzerinden ıslah yaptığına göre işbu davacı ve davalı yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz dilekçesinin reddine karar verilebilir. Davalı vekilinin davacı ..."e yönelik temyiz dilekçesinin hükmün bu davacı yönünden kesin olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 Sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa, ...’na başvurulabilecektir. ... işletenin kusuru nispetinde sorumludur.
    Somut olayda davacıların murisi plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucunda vefat etmiştir. Mahkemece trafikçi bilirkişiden alınan rapor ile 03.01.2020 tarihli ATK"dan alınan kusur raporunda, davacıların desteği ..."nın gece vakti
    Karayolları Trafik Kanununa göre yayaların girmemesi gereken erişim kontrollü otoyolda karşıdan karşıya geçmek isterken hayatını kaybettiği ve %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup, plakası ve sürücüsü tespit eilemeyen çarpan araca ise bir kusur izafe edilmemiştir.
    Bu durumda, mahkemece davalı ... hakkındaki davanın reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne dair hüküm tesisi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ..."e yönelik temyiz dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara