17. Hukuk Dairesi 2015/10911 E. , 2016/861 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın 28.02.2013 tarihinde saat 19.30 civarında yol üzerinde başıboş dolaşan davalıya ait hayvana çarpması sonucu araçta maddi hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, davalının ceza dosyasından ceza aldığını, Borçlar Kanunu"nun 67. maddesine göre davalının kusursuz sorumlu olduğunu, olay tarihinde aracın satış değeri 14.500,00 TL iken müvekkilinin aracı yaptırmak için 2.117 TL ödediğini ve aracı 10.000,00 TL"ye sattığını, fazlaya ilişkin hakları ve manevi tazminat davası açma hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.500,00 TL araç değer kaybı ve maddi tazminatın olay tarihinden başlayarak en yüksek kademeli faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, sonradan dilekçesini 2.000 TL değer kaybı, 2.500 TL maddi zarar olarak açıklamıştır.
Davalı, davacının aracının başka hayvana da çarpmış olabileceğini, davacı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, talebin fahiş olduğunu, araçta değer artışı oluştuğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 2.500,00 TL maddi zarar ve 2.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplamda 4.500,00 TL tazminatın olay tarihi olan 28/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme
esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece hükme esas alınan makine mühendisinden aldırılan 29.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporu ile 19.02.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda araç hasarının kaza tarihi itibariyle hesaplanıp hesaplanmadığı açık değildir. Hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca araçta değiştirilen hasarlı parçalar için amortisman ve hurda indirimi yapılıp yapılmayacağı ve eskisiyle değiştirilen yeni parçaların araçta değer artışına neden olup olmayacağı hususları bilirkişi tarafından tartışılmamıştır. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda mahkemece yukarıda belirtilen hususlarda aynı bilirkişiden araç hasarı ve değer kaybı bakımından ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.