Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14086 Esas 2016/2182 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14086 Esas 2016/2182 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2015/14086
Karar No : 2016/2182
Karar Tarihi : 24/02/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14086 Esas 2016/2182 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14086 E.  ,  2016/2182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 26.07.2007 tarihinde davalı ...’e ait, müvekkil şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı, 0,56 promil alkollü ve %100 kusurlu sürücü ... idaresindeki 34 UN 6565 plakalı özel oto ile park halindeki başka bir araca çarparak hasar verdiğini, bu durumun trafik sigorta genel şartlarının B.4-d maddesinin ihlali olduğunu, müvekkil şirketin poliçe sorumluluğundan kaynaklanan 5.123,70 TL hasar bedelinin 10.01.2008 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin aracı ..."a verdiğinde alkollü olmadığını, davanın açılmasının yasal dayanağının bulunmadığını, müvekkilin aracının karşı tarafın aracına çarpmadığını, aracın başka bir yerde hasara uğramasının muhtemel olduğunu, sigorta şirketinin ödeme yapmasının rücu için yeterli olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile hasar bedeli 2.884,49 TL ile araç değer kaybı 552,50 TL"nin 10.01.2008 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarını incelemesinde; mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre;
    6100 sayılı HMK’nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu kararda davacı 5.123,00 TL’nin tahsilini istemiş, 3.436,99 TL maddi tazminata hükmedilmiş, davacının bakiye talebi 1.686,01 TL olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden

    sonra verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarını incelemesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddedilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 138,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara