Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2113 Esas 2021/3099 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2113 Esas 2021/3099 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2113
Karar No : 2021/3099
Karar Tarihi : 23/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2113 Esas 2021/3099 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2113 E.  ,  2021/3099 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davacı vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin reddine karar verilmiş, yine davacı vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlular ... ve ... hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçluların mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiklerini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı borçlulardan değil dava dışı... isimli şahıstan satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., kendisinin astsubay olduğunu borçlu ...’i tanımadığını, taşınmazı emlakçı vasıtası ile banka kredisi kullanarak satın aldığını belirtmiştir.
    Davalı borçlular ... ve ... vekili, satışların mal kaçırma amacı ile yapılmadığını, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalılardan ... yönünden: adı geçen davalının taşınmazı ..."ndan değil..."tan 2011 yılında tapuda satın aldığı, davalı ...’in taşınmazı banka kredisi ile aldığı, borçlular ile tanışıklık ve akrabalığının bulunmadığı gerekçesi ile davalı ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, davalı ...’in borçlulardan ...’ın damadı olduğu, dolayısı ile borçluların içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek konumda olduğundan bahisle davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davacı vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf mahkemesi de, dava konusu 135 ada, 13 no"lu parselin davalı ... tarafından muvazaalı şekilde borçlu ..."tan devralınmasının söz konusu olmadığı, 102 ada, 8 parsel, 13 ve 14 no"lu bağımsız bölümleri satın alan davalı ..."in muvazzaf asker olarak görev yaptığı, taşınmazları konut kredisi çekmek suretiyle satın aldığı, kredi veren bankanın taşınmazlara ipotek koyduğu, ... ile ... arasındaki alışverişin muvazaalı olduğuna ilişkin delil bulunmadığı, 564 ada, 4 parsel sayılı taşınmazdaki 8 no"lu bağımsız bölüme ilişkin olarak, davalı borçlu ... ile davalı ... arasında akrabalık ilişkisi bulunması (davalı ..."in davalı ..."nun damadı olması), sıhri hısımlıktan dolayı davalı ..."ın ... ve kayınbabası ..."nun aciz halinde olduğunu bilebilecek durumda olması, takip tarihinden kısa süre önce taşınmazdaki hisseyi devralması, tapudaki 45.000,00 TL devir bedelinin, devir tarihindeki 120.000,00 TL rayiç bedelinden oldukça düşük olmasına göre, mahkemece bu devir işleminin alacaklıyı zarara uğratmaya ve alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğu gerekçesi ile davacı ve bir kısım davalı tarafça ileri sürülen istinaf başvurularının HMK"nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve dava konularından 1549 parsel sayılı taşınmazın 28/08/2009 günü borçlu ...
    tarafından dava dışı... ismindeki kişiye satıldığı, davanın 30.11.2016 tarihinde 5 yıllık süredin sonra açılmış olması nedeni ile bu parselle ilgili davanın reddinde isabetsizlik bulunmaması göre davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazların reddi gerekmiştir.
    2. İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda, borçlulardan ... adresinde yapılmış bir haciz olmadığı gibi bu borçlu hakkında alınmış bir aciz belgesi de bulunmamaktadır. Bu halde davalı borçlulardan ... ve ... ve ... aleyhine açılan davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HMK’nın 371.maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın HMK’nın 373/2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine
    gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına ve aşağıda dökümü yazılı 6.201,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."ndan alınmasına, 23/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara