17. Hukuk Dairesi 2019/998 E. , 2021/2428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı 3.kişi vekili, Konya 6.İcra Müdürlüğünün 2009/5462 sayılı takip dosyasından yapılan 14.07.2011 tarihli hacizde, davacı 3.kişinin boşandığı eşinin borcundan dolayı davacıya ait ev eşyalarının ve kasada bulunan nakit paranın haczedildiğini, İİK"nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar Dairemizin 01.10.2013 tarih 2012/8229 Esas 2013/13106 Karar sayılı ilamı ile İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu ve davacı alacaklı yararına olduğu, karine aksinin davacı üçüncü kişi tarafından hertürlü delil ile ispatı mümkün olduğu, dosya içerisindeki bilgilerden, davacı 3.kişinin şirket ortağı olarak sabit bir gelirinin bulunduğu, ev eşyalarının önceki tarihlerde haczedildiği, sabit gelir sahibi 3.kişinin önceden haczedilen ev eşyasının yerine yeniden eşya satın aldığı sunulan fatura içeriği ile sabit olduğu, evde bulunan kasadan haczedilen paranın ise haciz tarihinde davacı hesabından 24.682,56 TL çekildiği, paranın davacının şahsi hesabından alındığı sunulan banka kayıtlarından anlaşıldığı, dava dayanağı bononun, davacının annesine ait taşınmazın satışına ilişkin komisyonculuk hizmeti ile ilgili olduğu bu taşınmazın yüksek bir bedelle
satışının yapılmış olduğu, davacının banka hesabı ve kasasında bu miktar paranın bulunması mümkün olduğundan, davacı 3.kişinin mülkiyet karinesinin aksini ispatladığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile reddinin hatalı olduğundan bahisle bozulmuş, yerel mahkeme direnme kararı vererek dosya HGK"na gitmiş ise de, HGK‘nun 04.12.2018 tarih 2017/17-2192 Esas 2018/1833 Karar sayılı ilamı ile verilen ilk kararda, banka kayıtlarına göre haciz tarihi olan 14.07.2011 tarihinde yapılan banka işleminin nakit para çekme işlemi olmadığı, hesaptan hesaba para transferi işlemi olduğu, yapılan işlemin TL cinsinden değil Amerikan Doları cinsinden yapıldığı gerekçesine dayanılmış iken, direnme adı altında verilen kararda, ara karar uyarınca getirilen belgeye de gerekçede yer verilerek 20.000,00TL"lik kısmının aynı gün 24 dakika sonra yine başka banka hesabına yatırıldığı, bu paradan elde 4.700,00TL"nin kalması gerektiği, bu miktarın da kasada bulunan parayla miktar olarak uyuşmadığının belirtildiği, bu durumda, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni bir delile ve gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmesi gerektiği, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğundan bahisle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dosya içeriğinden, ... Akaryakıt Kollektif Şirketi ... ve ... isimli şirkette davacının annesinin ortak olduğu, dava konusu hacizden önce ...‘ın öldüğü ve tek mirascı kızının kaldığı, dolayısı ile annesinin şirket hissesinin davacıya kaldığı ve dava konusu alacağın anneye ait evin satışından kaynaklanan komisyonculuk ücretine ilişkin olup davacının ev satışından bir gelir elde etmiş olduğu, bu halde, kendi hesabından çekilen paradan 4.700,00 TL kaldığı gibi dava konusu 7.985,00 TL"lik bir parasının olmasının yaşam deneyimlerine uygun bulunduğundan, aksi yöndeki düşünce somut olay koşullarına uygun bulunmamaktadır. Kaldıki, kararda değerlendirilen, ... Dekorasyon"a ait 26/04/2010 tarihli faturanın, mahcuzlara ilişkin olan 25.02.2010 ve 11.11.2010 tarihli faturalarla da bir ilgisi olmayıp bu faturalar yönünden aksi bir görüş belirtilmeden davanın reddine karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.