Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5619 Esas 2020/2462 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5619 Esas 2020/2462 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/5619
Karar No : 2020/2462
Karar Tarihi : 03/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5619 Esas 2020/2462 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/5619 E.  ,  2020/2462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili,İsmail Taş sevk ve idaresinde bulunan, ... adına kayıtlı ... plaka nolu motosikletin 16/06/2012 tarihinde sürücünün ters istikamete girmesi sonucu başka bir araç ile çarpışarak trafik kazası meydana geldiğini, motosiklette yolcu olarak bulunan ..."in yaralandığını, kaza tarihinde ... Plakalı nolu aracın geçerli bir zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığını, kazada yaralanan ..."in 11,68 oranında malul kaldığını, ..."in bu neden ile ..."na başvurduğunu, Güvence Hesabınca alınan aktüeryal rapor sonrası ..."e tazminat ödemesinde bulunulduğunu, kazaya karışan ... plakalı motosikletin maliki davalının Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunun hükümlerine göre doğan zarardan sorumlu olduğunu, kendilerinin dava dışı üçüncü kişi ..."e yapmış olduğu tazminat ödemesi dolayısıyla davalıya rücu haklarının bulunduğunu, bu nedenlerle Gaziantep 13. İcra müdürlüğünün 2014/18175 sayılı takip dosyasına vaki davalı itirazının iptali ile takibin devamına icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    2-Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
    ... Yönetmeliğinin 16. maddesine göre aracına KTK hükümleri uyarınca ZMMS yaptırmak zorunda olan kişilere karşı rücu davası açılabilecektir. Bunun yanında, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 20/d maddesinde “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi Yasa"nın 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Ancak böyle bir satış ve devir işlemi, araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir.
    Somut olayda, davalı ... 70 yaşında olduğunu, bir elinin bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren motorsikleti fiziksel durumu itibariye kullanmasının mümkün olmadığını, motorsiketin trafik kaydının sehven adına kaydedildiğini savunmuştur. Mahkemece; tanık beyanları, kaza tespit tutanağı,sigorta poliçesi, dosyadaki tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucunda davalının aracın gerçek işleteni olmadığı konusunda tam bir vicdani kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de kaza 15.06.2012 tarihinde meydana gelmiş olup davalı ... kaza tarihi itibariyle kayıt malikidir. Bu durumda yukarıda anılan 2918 sayılı KTK"nun 3. maddesi ve 20/d maddesi
    birlikte göz önünde bulundurulduğunda, aracın maliki olan davalı ... tarafından aracın kanunen aranan resmi şekle uygun olarak satışının yapıldığını gösterir herhangi bir kaydın bulunmadığı gözetilerek; araç maliki sıfatı devam eden ve ZMMS yaptırma zorunluluğu bulunan davalının yukarıda açıklanan yasal mevzuat uyarınca zarardan sorumlu olduğu gözetilerek toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara