17. Hukuk Dairesi 2019/2952 E. , 2021/2938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekilleri tarafından talep edilmiş, davalı ... Turz. İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti. vekilincede duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.03.2021 Çarşamba günü davacı vek. Av. ... ile davalı ... Turz. İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti. vek. Av. ... ve davalı ... Elektrik Mak. San. Dan. Paz. Tic. Ltd. Şti. vek. Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı tarafından yangın ticari esnek paket sigorta poliçesiyle 16/11/2013 tarihinde sigortalanan sigortalı ... Yapı Market Ltd. Şti."ye ait iş yerinde 03/09/2014 tarihinde davalı ... Tur. Ltd. Şti."den satın alınan ve diğer davalının ithalatçısı olduğu ... ... Portatif serinletici cihazdan kaynaklanan yangın sonucu serinletici cihazın tamamen yandığını ve iş yerinin hasar gördüğünü, eksper raporu doğrultusunda hasar, onarım ve temizlik çalışmaları için 47.855,75 TL, hasar gören emtia için 67.037,25 TL ve 4.237,29 TL"nin sigortalıya ödendiğini ileri sürerek toplam 119.130,29 TL tazminatın ödemenin yapıldığı 02/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... Elektrik Makine Sanayi ve Danışmanlık Pazarlama Tic. Ltd. Şti. vekili, yangının çıktığı iddia edilen ... marka portatif serinletici cihazın kullanım kılavuzunun güvenlik kuralları başlıklı 3. maddesinde cihazda uzatma kablosu kullanılmaması gerektiğinin açıkça belirtildiğini, oysa serinletici cihazın teşhir edildiği bölgede uzatma kablolarıyla beslenmiş olduğunu, yine kullanım kılavuzunun 14. maddesinde cihazın uzun süre gözetimsiz olarak çalışır halde bırakılmaması gerektiğinin belirtilmesine ve sigortalı iş yeri çalışanlarının olay gecesi tüm sigortaların indirildiğini beyan etmişlerse de teknik rapor ve enerji panosu üzerine düşülen notlar incelendiğinde iş yeri kapanma saatinden sonra bazı hatların kesicilerinin açık bırakılarak enerjili kaldığı, yanan cihazlar incelendiğinde beyanların aksine bu bölgenin enerjili olduğunun anlaşıldığını, sigortalı şirketin kullanım kılavuzundaki teknik şartnamedeki yazılı tedbir ve uyarılara aykırı davranmasından dolayı sorumluluğun davacının sigortalısına ait olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin portatif serinletici cihazı 04/07/2012 tarihli fatura ile davacının sigortalısı şirkete satmış olduğunu, satışın üzerinden üç yılı aşkın süre geçtiği ve yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddini, ayrıca müvekkilinin olayda al sat şeklinde tedarikçi olması nedeniyle kullanım hatası ya da üretim hatasından sorumlu olmayacağından husumet yokluğundan da davanın reddi gerektiğini, öte yandan kullanım kılavuzunda cihazın uzatma kablosuyla kullanılmaması ve uzun süre gözetimsiz olarak çalışır halde bırakılmaması şeklindeki uyarılara uyulmadığını, dolayısıyla teknik şartname ve kullanım kılavuzuna uygun şekilde cihazın kullanılmamasının sorumluluğunun müvekkiline yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; her ne kadar davacı tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz edilmiş ve ekinde ibraz edilen 29/03/2017 tarihli teknik rapor da yangına neden olan ... marka portatif serinletici cihazın ve diğer serinletici cihazların uzatma kablosu üzerinden enerjilendirilmesinin yanlış bir uygulama olduğu, cihazın bağlantı hattının tesis içerisinde toprak hattı çekili bir hattan enerjilendirilmesi gerektiği, ancak yangının uzatma kablosu kaynaklı olmayıp, teşhir bölümünde bulunan portatif serinletici kaynaklı başlayıp çevresine sirayet etmiş olduğu belirtilmiş ise de, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile yangın tespit raporu dikkate alınarak yangının serinletici cihazın kullanım koşullarına aykırı kullanılması neticesinde meydana geldiği, yangının salt serinletici cihazdaki arızadan kaynaklanmadığı kabul edilerek davalıların meydana gelen haksız fiil (yangın) olayında kusurlu olmadıklarının kabulü ile davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece kararının kaldırılmasına, davacının sigortalısı ... Yapı Market Ltd. Şti."nin 04/07/2012 tarihinde davalılardan ... Ltd. Şti.’den satın aldığı portatif serinleticinin sigortalının iş yerinde üçlü prize takılı halde çalıştırılırken marketin kapanmasından sonra elektrik enerjisinin kesilmesi gerekirken sigortalı market çalışanlarınca elektrik enerjisinin kesilmediği, cihazın sigortalı iş yerinin kapandığı saat 22.00"dan yangının çıktığı görevli tarafından tutanak altına alındığı 06.40 saatine kadar gözetimsiz şekilde çalıştırıldığı, cihazdaki timer özelliğinin çalışmaması sonucunda standby durumuna geçmeyerek çalışmaya devam ettiği ve bu nedenle yangının cihazdan kaynaklandığı, ancak davacının sigortalısının da elektrik enerjisini kesmeyerek yangının oluşumuna dahil olduğu, bu durumda portatif serinleticideki timer özelliğinin çalışmaması ve standby konumuna geçmemesi nedeniyle üretim ayıbının cihazı yurt dışından tedarik eden davalı ... Elektrik Ltd. Şti."ye ait olduğu, cihazdaki bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğundan cihazı satan davalı ... Ltd. Şti."nin de yangın sonucu oluşan hasardan sorumlu olduğu, elektrik enerjisinin yapı market kapatıldığı saatte kesmeyen sabaha kadar cihazı gözetimsiz çalıştıran davacının sigortalısı ... Yapı Market Ltd. Şti."nin de yangının meydana gelmesinde kusurunun bulunduğu, bu nedenle en son tarihli bilirkişi raporunda alınan davacının sigortalısına %40, davalılara %60 oranında kusur izafe eden bilirkişi raporunun dosya kapsamına, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesi ile davacının da kendi sigortalısının %40 kusuru oranında ödenen zararı davalılardan rücuen isteyemeyeceği göz önüne alınarak davanın davalıların %60 kusuruna isabet eden 71.478,17 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... Elektrik Makine Sanayi ve Danışmanlık Pazarlama Tic. Ltd. Şti. vekilinin tüm, davalı ... İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, yangın sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, zamanaşımı süresinin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Sonuç olarak, sigortacının açtığı rücu davalarında zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhine açabileceği davanın zamanaşımı süresine tabi olup zamanaşımı da aynı tarihte başlar. Dava konusu serinletici cihaz, 04.07.2012 tarihli fatura ile satılarak davacı ... şirketine sigortalı dava dışı ... Yapı Market Ltd. Şti.’ye teslim edilmiş olup bu tarihten sonra serinletici cihazda gizli ayıp nedeniyle arızalar olduğu bilirkişilerce tespit edilmiştir. Dava konusu olayda alt ilişkinin tacirler arası ticari satışta ayıplı mal olduğu anlaşılmaktadır.
Satış tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca ticari alım satımlarda alıcı, açık ayıplar için iki, gizli ayıplar için ise sekiz günlük olan yasal süreler içerisinde inceleme yükümlülüğünü yerine getirip ayıp ihbarında bulunmalıdır. Bu hak düşürücü sürelere tabi inceleme yükümlülüğünü yerine getirmeyen alıcının ayıba bağlı hakları da ortadan kalkmaktadır. 6102 sayılı TTK 23/c maddesinde; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK 223. maddesinin ilgili fıkrasında ise; “(1) Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. (2) Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir. Bu nedenle, açık ayıp niteliğinde olmayan ve 8 günlük inceleme süresinde tespit edilemeyen başka bir anlatımla kullanımla ortaya çıkan ayıplar yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili düzenlemeleri uygulanacaktır. Ticari
satışlarda ayıba karşı tekeffül hükümleri malın alıcıya tesliminden itibaren 2 yıl geçince zamanaşımına uğramakla birlikte, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 231. maddesine göre satıcı daha uzun bir süre bu sorumluluğu üstlenmiş olabilir.
Somut olayda, davalı ... İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti. vekili süresinde zamanaşımı def’inde bulunmasına rağmen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince bu hususta olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiştir. Açıklanan tüm bu maddi ve hukuki olgular karşısında; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, davalı ... İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti. vekilinin süresi içerisinde yapmış olduğu zamanaşımı defi değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Elektrik Makine Sanayi ve Danışmanlık Pazarlama Tic. Ltd. Şti. vekilinin tüm, davalı ... İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; 6100 sayılı HMK 373/2 maddesi uyarınca dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti."ye verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3.661,92 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Elektrik Makine Sanayi ve Danışmanlık Pazarlama Tic. Ltd. Şti."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... İnş. Taah. Tic. San. ve Paz. Ltd. Şti."ye geri verilmesine 18/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.