Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1853 Esas 2020/908 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1853 Esas 2020/908 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/1853
Karar No : 2020/908
Karar Tarihi : 10/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1853 Esas 2020/908 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1853 E.  ,  2020/908 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 05/02/2013 tarihinde Cumhuriyet Cad.Şengel İş Merkezi N:80 ... adresinde bulunan ve müvekkil sigorta şirketince sigortalı olan işyerinin, bulunduğu cadde üzerindeki rögarın tıkanması ile davalı kuruma ait kanalizasyon borularından geri tepen pis sular nedeniyle zarara uğradığını, bu zararın müvekkili sigorta şirketince karşılandığını, kusurlu olan davalı ... aleyhine rücu edilerek tahsili için ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/3743 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı kurumca yasal süresi içinde borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek davalının haksız ve kötü niyetli vaki itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; tek yanlı olarak yapılan ekspertiz tespitinin kabul edilemeyeceğini, müvekkili kurumun dava konusu eylemin gerçekleşmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, zararın meydana geldiği yerin iş yerinin bodrum katı olup mevzuata göre bu yerin sığınak olduğunu, böyle bir yerde ürün teşhirinin doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;Davanın kabulü ile davalının ... 2. İcra Müdürlüğün 2013/3743 sayılı takip dosyasını yapmış olduğu itirazın iptaline, takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen tarih itibariyle işleyecek faizi ile ödemesine, şartlar oluşmadığı için icra inkar tazminatı talebinin reddine,karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
    Davacı, davalının sorumluluğunda olan rögarın tıkandığı iddiası ile sigortalı iş yerinde oluşan ve sigortalıya ödenen hasarın tahsili talep edilmiş, mahkemece keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporunda; davalı ...’ye ait rögarın geri tepmesi sonucu sigortalı işyerinin bodrum katı tavanından geçen pis su borularının sızması nedeniyle sigortalı işyerindeki eşyalarda zarar meydana geldiği, mimari projede sigortalı işyerinin zemin katının dükkan, bodrum katın ise depo olarak düzenlendiği, fakat bodrum katın projeye uygun yapılmadığı ve depo alanı ile sığınağın birleştirildiği, zararın meydana geldiği yerin sığınak olduğu,ancak benzer işyerlerinin kullanım biçiminin aynılığı, kiracıların kullanım alanlarını genişletmek için herhangi bir tamir tadilat yapmadan kiraladıkları alanları kullanmış olmaları, bodrumda ayrı bir sığınak alanı olmadığından bodrumun iştigal alanı sayılması ve sigortalının bu zararın meydana gelişinde bir kusuru olmadığı tespit edilmiş ve mahkemece işbu bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
    Zarar; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalının sorumluluğunda bulunan rögar hattının yetersizliği sebebiyle meydana gelmiş, davalı vekili; zararın meydana geldiği yerin iş yerinin bodrum katı olup mevzuata göre bu yerin sığınak olduğunu, böyle bir yerde ürün teşhirinin doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da; mimari projede sigortalı işyerinin zemin katının dükkan, bodrum katın ise depo olarak düzenlendiği, fakat bodrum katın projeye uygun yapılmadığı ve depo alanı ile sığınağın birleştirildiği, zararın meydana geldiği yerin sığınak olduğu belirtilmiş olup; sigortalı işyerinin projeye aykırı olarak kullanılması tesis sahibi olan davalının BK"nın 58. maddesi hükmüne göre zarardan sorumluluğuna ilişkin illiyet bağını ortadan kaldırmaz ise de; sığınağın mevzuat hükümlerin haricinde projeye aykırı kullanılması halinde sigortalının davranışları zararın artmasına etken olup 818 Sayılı BK 43 ve 44. maddeleri gereği davacının (sigortalının) müterafık kusuru dikkate alınarak tazminattan belirlenecek oranda indirim yapılması mümkün olabilir. Buna göre; sigortalının müterafık kusurunun da değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara