Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5165 Esas 2016/7155 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5165 Esas 2016/7155 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2016/5165
Karar No : 2016/7155
Karar Tarihi : 13/06/2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5165 Esas 2016/7155 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5165 E.  ,  2016/7155 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıya ait motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada aracın ağır hasar gördüğünü, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davalı sigortacıya yapılan hasar ihbarı ile dosya açıldığını; ancak ödeme yapılmadığını,Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/99 D.İş sayılı dosyasında alınan raporla tamir bedelinin 25.330,64 TL. ve değer kaybının 2.000,00 TL. olduğunun saptandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu bedellerin ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili, davalı sürücüye atfedilen kusuru kabul etmediklerini, yokluklarında yapılan tespit raporundaki bedellerin fahiş olduğunu, davacının talep edebileceği bedelin araç rayiç değeri ile hurda değeri arasındaki fark olduğunu, davacı aracının eski hasarı bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı sigorta şirketi vekili, davacının kusuru ve zararı ispat etmesi gerektiğini, değer kaybı talebinin teminat dışı olduğunu, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 17.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine, davada vekille temsil edilen davalılar için ayrı ayrı 1.500,00"er TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine ve diğer davalılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle doya kapsamına uygun bulunan tazminata ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedeli ve araç değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
    Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 3/2 maddesinde "müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur" düzenlemesine; 13/1 maddesinde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda, davalıların davada kendilerini vekille temsil ettirdikleri, davalıların davaya konu edilen tazminattan davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları, tüm davalılar bakımından red sebebinin aynı olduğu gözetilerek, anılan tarife hükümleri gereği tek vekalet ücretine (1.500,00 TL.) hükmolunması gerekirken, davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 7. bendindeki "ayrı ayrı 1.500,00"er TL" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "1.500,00 TL." ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara