17. Hukuk Dairesi 2016/3029 E. , 2016/4822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu araç ile davacı ..."in maliki ve sürücüsü olduğu, davacılar ... ve ..."nın yolcu olarak bulunduğu aracın kazası sonucu meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacı ... için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL araç değer kaybı, 250,00 TL ulaşım gideri, davacılardan ... için 30.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın 07.07.2013 kaza tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili, 29.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi değer kaybı talebini 3.500,00 TL"ye, ulaşım gideri talebini 1.470,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 700,00 TL ulaşım gideri tazminatı, 3.500,00 TL araç değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 4.200,00 TL maddi tazminatın 07.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacılardan ... ve ... için ayrı ayrı 3.000,00 TL manevi tazminatın 7.7.2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsil edilerek davacılar ... ve ..."a verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iki taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve manevi tazminatın takdirinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan 01.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda, aracın değer kaybı, aracın hasarlı haliyle piyasa rayiç değerinden, aracın kasko sigorta şirketince davacıya ödenen hasar miktarının mahsubu ile tespit edilmiştir. Oysa, davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken yapılması gereken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.