Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/855 Esas 2020/93 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/855 Esas 2020/93 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/855
Karar No : 2020/93
Karar Tarihi : 27/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/855 Esas 2020/93 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/855 E.  ,  2020/93 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda;ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kararda yazılı nedenlerden dolayı esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla, davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan ...’in sevk ve idaresindeki aracın 13/07/2015 tarihinde karıştıkları çift taraflı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, şimdilik 200,00 TL geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili talebini 23/10/2017 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda 54.951,71 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.11.2017 tarih ve 2017/238 Esas, 2017/568 Karar sayılı ilamı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile 54.951,71 TL"nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal
    faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dair verilen karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dava trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    30.07.2015 tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği, kazaya karışan araçlardan birinin sürücüsü olan davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2015/50193 sayılı soruşturma dosyasında, savcılık tarafından, Ceza Muhakemeleri Kanunu"nun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulmuş, kazadaki yaralanma nedeniyle şüpheli ...’in kazada yaralanan davacıya meydana gelen kazadan kaynaklı olarak işe gidememiş olması nedeni ile uğramış olduğu zararın bir kısmı olan 2.000,00 TL’nin ödenmesi durumunda şikayetinden vazgeçebileceği konusunda tarafların uzlaştıklarına dair 13.10.2015 tarihli uzlaştırma teklif formu düzenlenmiştir. Davacının uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle formun altını imzaladığı, Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
    5271 sayılı CMK"nun 253/17. bendinde; "Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. "CMK"nun 253/19. bendine göre ise "... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır." hükmü yer almakta olup,anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde
    olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi, Bölge Adliye Mahkemesi’nce bu hususa yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi’nin, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/1 maddesi uyarınca, dosyanın ilk derece mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara