17. Hukuk Dairesi 2015/17239 E. , 2016/3603 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, mülkiyeti müvekkili vakfa ait aracı davalı ..."ın sürücü olarak kullandığını, 19/04/2013 günü aracın devrildiğini ve maddi hasara uğradığını, araçtaki maddi hasarın kasko sigortası tarafından giderildiğini ancak araçta 5.000,00 TL değer kaybının meydana geldiğini belirterek bu değer kaybının olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline atfedilecek bir kusur olmadığını, müvekkilinin üzerine düşen özeni ve dikkati gösterdiğini, aracı güvenli olarak park ettiğini, daha sonra nedeni bilinmeyen bir sebeple park halindeki aracın vitesi boşalıp geri kaçma nedeni devrilme olduğunu, kazanın ve hasarın oluşmasında müvekkilinin kusur ve ihmalinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 4.035,00 TL"nin 19/04/2013"ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin tazminine ilişkindir.
Mahkemece benimsenen 16.07.2014 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 4.035,00 TL değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, raporu düzenleyen bilirkişiden, tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının modeli, markası,kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.