17. Hukuk Dairesi 2020/680 E. , 2021/2220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının sevk ve idaresindeki aracın davalı ... şirketi nezdinde "Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi" bulunduğunu, 03/12/2008 tarihinde gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında davacı sürücünün yaralandığını beyanla 5.000,00 TL manevi, 1.500,00 TL tedavi gideri ve 15.000,00 TL kalıcı sakatlık tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 1.020,00 TL maddi tazminatın(tedavi gideri) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedenyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin
Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Dosya kapsamında davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınmamış olup, kaza, 03/12/2008 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun şekilde Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu"ndan usulüne uygun, denetime elverişli olacak şekilde, taraf vekillerinin itirazları ve davacının düşme olayı ile maluliyetin ilgisi bulunup bulunmadığı da tartışılmak suretiyle davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla rapor alınıp sonucuna göre (kazanılmış haklar da gözetilerek) hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre 6111 sayılı Kanun"un 59. maddesinde "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı" düzenlemesine; Kanun"un geçici 1. maddesinde de "Bu Kanun"un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun"un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı"nın yükümlülüklerinin sona ereceği" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve KTK"nun 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı Kanun"un 98. maddesi kapsamında, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir.
Yukarıda verilen bilgiler ışığında, somut olayda 1.020,00 TL tedavi giderinden davalı tarafın sorumluluğuna karar verilmiştir. Davacı vekili davacıya protez uygulaması da yapıldığını belirterek temyiz talebinde bulunmuştur. Ancak bu hususta rapor aktüer bilirkişi ve hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişilerden rapor alınmıştır. Davacının tedavi gideri talebi açısından uzman doktor bilirkişiden rapor alınarak davacının belgeli ve belgeli olmayan tedavi giderlerinin tespiti ile oluşacak sonuca göre (kararı davacının temyiz ettiği de gözetilerek kazanılmış haklar gözetilerek) belgeli olan giderlerden SGK"nın sorumlu olduğu gözetilerek belgeli tedavi giderleri yönünden talebin reddine, belgeli olmayan tedavi giderlerinden davalının sorumlu tutulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.