Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/4545 Esas 2020/6774 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/4545 Esas 2020/6774 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/4545
Karar No : 2020/6774
Karar Tarihi : 10/11/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/4545 Esas 2020/6774 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/4545 E.  ,  2020/6774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı ... vekili ve asıl ve birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, asıl davada; davalıların sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın yaya murise çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, muris ölmeden önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığı"ndan emekli olduğunu, emekli olduktan sonra da gemilerde çarkçıbaşı olarak çalışmak için gemi adamı cüzdanı çıkarttığını ve bazı firmalarla 1.500-2.000 USD aylık ücret karşılığı anlaşma yaptığını, murisin müvekkillerinin eşi ve babaları olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, elem çektiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 2.500,00 TL manevi, 50,00 TL maddi, davacı çocuk ... için 2.500,00 TL manevi, 50,00 TL maddi, davacı oğul ... için 2.500,00 TL manevi, 50,00 TL maddi tazminatın varsa murisin kusuru düşülerek kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle (davalı ... sadece maddi tazminatla, poliçe limitiyle ve dava tarihinden itibaren faizle sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan
    müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, birleşen davada; ilk davada fazlaya dair haklarını saklı tuttuklarından ek dava olarak açtıkları birleşen davada 16.4.2007 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 258.027,65 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 150,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden talebin kısmen kabulü ile her bir davacı için 2.000,00 TL manevi tazminatın 23/05/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ten alınarak davacılara verilmesine, birleşen mahkemenin 2007/406 Esas 2008/78 Karar sayılı davası yönünden davanın kısmen kabulü ile davalı ... şirketinin 17.850,00 TL ile sınırlı sorumluluğu olması kaydı ile davacı ... için 53.611,21 TL, davacı ... için 4.534,27 TL, davacı ... için 17.439,40 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Davalı ... vekilinin temyiz sebepleri yönünden;
    a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde T.B.K.nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, davalı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz etmediği, 31. celsede son alınan ek raporu (30.09.2013 tarihli) kabul ettiğine dair beyanları karşısında bu durumun davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşturmasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki (1-b) bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    b-Dosya kapsamından davalı ... vekilinin yargılama sırasında yaptığı masrafların, hükümde kabul-red oranına göre hesaplanarak davacının sorumlu olacağı miktar hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamıştır.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK"nun 96. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerin tazminat taleplerinin, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulması gerektiği" hükme bağlanmıştır.
    KTK"nun 96. maddesi hükmüne göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak biçimde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.
    Somut olayda; asıl ve birleşen 2007/406 E sayılı dosyada muris ..."ın yaya halde iken davalıların sigortacısı ve sürücüsü bulunduğu aracın çarpması sonucunda vefat etmesi üzerine, mütevvefanın eşi ... kendi adına asaleten ve çocukları ... ve ... adına velayeten olmak üzere destekten yoksun kalma tazminat davasını açmışlardır. Davacılar vekili, birleşen dosyada davacılar için toplam 258.027,65TL maddi tazminat talep etmiş, davalı ... A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde kaza tarihi itibariyle poliçe limitinin aşılması halinde, proporsiyon hesabı yapılması gerektiğini savunmuş, mahkemece hükme esas alınan 30.09.2013 tarihli ek aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda davalı ... şirketinin sorumluluğu poliçe teminat limiti olan 18.000,00 TL"yi aşmamak kaydıyla asıl davada 150,00TL birleşen davada ise ... için 53.611,21 TL, davacı ... için 4.534,27 TL, davacı ... için 17.439,40 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Davalı tarafça düzenlenen ZMMS poliçesindeki ölüm kişi başına teminat limiti 11.000,00 TL"dir. Davalı ... şirketinin sorumlu olacağı tazminat yönünden hükme esas alınan hesap raporunda ölüm kişi başı teminat limiti 11.000,00 TL olmasına rağmen garame hesabı yapılarak zarar belirlenmemiş, Mahkemece de teminat limitinin 18.000,00 TL olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Açıklanan maddi ve hukuki vakalar karşısında mahkemece; hak sahibi durumuna göre raporda hesaplanan toplam tazminat, davalı ... AŞ.nin düzenlediği ZMSS poliçesindeki 11.000,00 TL"lik limiti aştığı için, tüm hak sahiplerinin (..., ... ve ..."ın) payları dikkate alınıp tazminatlarının hesaplanması ve tüm hak sahipleri arasında garameten paylaştırma yapılması konularında, ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre ve davalı ... şirketinin sorumluluğunun 11.000,00 TL teminat limiti kadar olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1-a) numaralı bette açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (1-b) bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davalılar ... ve Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş"ye geri verilmesine 10/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara