Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/354 Esas 2021/1039 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/354 Esas 2021/1039 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/354
Karar No : 2021/1039
Karar Tarihi : 09/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/354 Esas 2021/1039 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2020/354 E.  ,  2021/1039 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Vezirköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin çocuğu ..."nın sevk ve idaresindeki araçla gerçekleştirdiği tek taraflı kazada vefat ettiğini, aracın kaza tarihinde trafik sigortası olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için 1.000"er TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05.03.2019 havale tarihli dilekçesiyle, maddi tazminat talebini, bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 132.428 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, sürücünün tek taraflı kazada vefatı nedeniyle müvekkili kurumun sorumluluğu bulunmadığını belirterek neticede davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 63.039,00 TL, ... için 69.389,00 TL olmak üzere toplam 132.428,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, faiz tür ve başlangıç tarihlerine ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma istemine ilişkindir.
    Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
    Somut olayda; mahkemenin hükme esas aldığı 09/01/2019 tarihli hesap bilirkişi raporunda, desteğin tazminata esas gelirinin asgari ücret olarak kabul edildiği, hesaplamanın aktif ve pasif dönem ayrımı yapılmadan tümü aktif dönem olarak yapıldığı, desteğin muhtemel bakiye ömür süresine göre tazminatın belirlendiği görülmektedir. Oysa ki, Dairemiz"in yerleşik uygulaması gereği, desteğin 60 yaşına kadar olan muhtemel yaşam süresinin aktif devre ve 60 yaşından sonraki muhtemel ömür süresinin pasif devre olarak belirlenmesinden sonra, pasif devre için AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Bu yönüyle rapor hatalı olup eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi Kararının BOZULMASINA, HMK 373/1. maddesi gereğince istinaf mahkemesinin davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara