Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6384 Esas 2015/14701 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6384 Esas 2015/14701 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2014/6384
Karar No : 2015/14701
Karar Tarihi : 21/12/2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6384 Esas 2015/14701 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/6384 E.  ,  2015/14701 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ....... vekili ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacıların babası ......"ın maliki ve sürücüsü olduğu davacıların annesi .........."ın yolcu olarak bulunduğu aracın, karşı yönden gelen araç ile kazası sonucu davacıların anne ve babalarını kaybettiklerini, kazanın yol yapımındaki eksiklerden kaynaklandığını,....... ile yol yapım işlerini üstlenen ....."nin kusurlu olduğunu belirterek davacılar için ayrı ayrı 35.000,00 TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılar için ayrı ayrı 2.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve aracın pert olduğu, hurda bedeli ile satıldığı belirtilerek araç için 10.000,00 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ........ vekili, kazanın davacıların murisinin kendi kusurundan meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında davalı şirkete izafe edilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, davacıların talep ettikleri tazminat miktarının Türk Tazminat Hukukunun "tazminatın zenginleşme aracı olarak görülemeyeceği" ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ........ vekili, müteahhit firma ile idareleri arasında imzalanmış sözleşmeye göre işçilerin, çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde hasar ve zarar meydana gelmesini önleyici tedbirlerin alınmasından yüklenicinin sorumlu olduğunu, kendilerinin gerekli kontrolleri ve işaretlemeleri yaptığı alanda meydana gelen kazadan kendilerine kusur izafe edilemeyeceğini, talep edilen
tazminat miktarlarının da fahiş olup gerçekle bağdaşmadığını, davalı idareye atfı kabil bir kusur söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talepleri yönünden açtıkları davanın reddine,aracın hurda bedeli ile satılmasından kaynaklanan değer kaybına ilişkin toplamda 8.000 TL maddi tazminat bedelinin kaza tarihi olan 16.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacılardan her biri için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın 16.11.2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı, manevi tazminat ve araç değer kaybı istemine ilişkindir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, meydana trafik kazasında davacıların anne ve babasının vefat etmiş olması, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat
miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3)Davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ....... vekili"nin temyiz itirazları yönünden inceleme;
Davacılar vekili tarafından kazada hurda haline gelen ve davacılar vekili tarafından aracın hurda bedeli ile satıldığı belirtilerek aracın değer kaybı olarak 10.000,00 TL talep edilmiş olup yine davacılar vekili tarafından 06.03.2013 tarihli celsede araca ilişkin maddi zararın hesaplanması talep edilmekle perte ayrılmış araç için değer kaybının olmayacağı, araç bedelinin talep edildiği kabul edilmekle mahkemece aracın kasko bedeli de dikkate alınarak kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre aracın hasarsız haldeki 2.el değeri belirlenilerek sovtaj değeri düşülerek tazminat bedeli tespit edilmelidir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında tazminat bedelinin tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte Açıklanan nedenlerle davacılar vekili, davalı ....... vekili ve davalı ....... vekili"nin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili, davalı ......... vekili ve davalı .......... vekili"nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

Avukata Sor Hemen Ara