17. Hukuk Dairesi 2018/1102 E. , 2018/12606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait olup davalı tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigortalanan aracın, davacının kardeşi olan sürücü idaresindeyken yaptığı kazada hasara uğradığını, sürücünün tespit edilemediği ve alkollü olduğu gerekçesiyle davalının ödeme yapmadığını, ancak sürücünün alkollü olduğuna dair yapılmış bir tespit bulunmadığını ve davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek 27.277,00 TL. hasar bedeli ile 10.000,00 TL. amortisman payının davalıya başvuru ya da dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, sigortalı araç üzerinde dain-i mürtehin kaydı olan şirketin davaya muvafakati alınmadığından davacının dava ehliyeti bulunmadığını, olayda alkollü sevk ve sürücü değişikliği sözkonusu olduğundan hasarın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile hasar ve amortisman payı alacağı olan 31.186,30 TL"nin temerrüt tarihi olan 04.08.2011"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı tarafın, davanın esasına karşı yasal cevap süresinde yetki ve görev itirazında bulunmadığı ve
davanın açıldığı tarih dikkate alındığında, mahkemenin davada görevli ve yetkili olmasına; yargılama aşamasında, poliçede dain-i mürtehin kaydı bulunan dava dışı şirketin davanın açılmasına muvafakatinin alınmış olmasına; zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü altında olan davalı sigortacının sunduğu delillerle bu ispatı sağlayamadığına ilişkin mahkeme kabulünün yerinde görülmesine göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davaya konu edilen kaza nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli ile birlikte, araçta oluşan değer kaybının da davalı sigortacıdan tahsilini talep etmiş; mahkemece, benimsenen 03.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda saptanan 4.000,00 TL"lik araç değer kaybı bedeli de dahil olacak biçimde maddi tazminat hüküm altına alınmıştır.
Davalı sigortacı tarafından sigortalı araçta kaza sebebiyle meydana gelen değer kaybı zararı, kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen poliçe ile de bunun aksine bir düzenleme getirilmemiş; araç değer kaybının teminat kapsamına alınması konusunda bir anlaşmaya varılmamıştır. Bu durumda karşısında mahkemece; davacı tarafın değer kaybına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.