17. Hukuk Dairesi 2020/2824 E. , 2021/2972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; sürücüsü ... olan davacı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı bulunan araca davalıya ait ve başı boş bırakılan hayvanın 25/07/2013 tarihinde çarpması nedeni ile araçta maddi hasar meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde oluşan hasarın 9.283,67 TL olduğunu, müvekkili şirketin bu bedeli sigortalısına 07/10/2013 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, meydana gelen trafik kazasında tespit tutanağından da anlaşıldığı üzere hayvan sahibi davalının tam kusurlu olduğunu ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 9.283,67 TL"nin TTK"nın 1472. maddesi gereğince ödeme tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davalının kusur oranına isabet eden 6.962,75 TL"nin ödeme tarihi olan 07.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Daire’nin 24.04.2017 tarih ve 2016/10691 Esas, 2017/4616 Karar sayılı ilamında özetle "Dosya kapsamına göre rapor alınması için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş ve hazırlanan raporda sigortalı araç sürücüsü ... %25, büyükbaş hayvan sahibi davalı ..."ın %75 oranında
kusurlu olduğuna dair rapor hazırlanmıştır. Adli Tıp Kurumu raporu 13.01.2016 tarihlidir. Daha sonra 03.03.2016 tarihli celsede tanıklar dinlenmiş ve mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporundan sonra tanıklar dinlenmiş olup, bu kişiler olayın oluş şekli itibariyle beyanda bulunmuş oldukları için, görgüye dayalı tanık beyanları dikkate alınmadan hazırlanan kusur raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde mahkemece yapılacak iş dosyanın tekrar Adli Tıp Kurumuna gönderilerek tanık beyanları da irdelenerek tarafların kusur durumlarına etkisinin tartışıldığı rapor alınması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir" şeklindeki gerekçe ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamına göre, davalının kusur oranına isabet eden 6.962,75 TL"nin ödeme tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 356,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 18/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.