17. Hukuk Dairesi 2020/1682 E. , 2021/2943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Gayrimenkul ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların hisseli maliki olduğu binada bulunan iş yerinin davacının sigortalısı dava dışı ... ’a kiralandığını, 30.06.2010 tarihinde dava dışı sigortalı kiracının sabah iş yerine geldiğinde elektrik ana şalterini açmasıyla birlikte meydana gelen arklı-kıvılcımlı-patlama ile yangın başladığını, iş yerinin yangın sonucu hasar gördüğünü, ekspertiz raporu ile tespit edilen 151.851,65 TL’nin dava dışı sigortalıya ödendiğini, BK 58. maddesine göre davalı bina sahiplerinin meydana gelen yangından ve oluşan hasardan kusursuz sorumlu olduklarını belirterek şimdilik 151.851,65 TL’nin 29.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddini talep etmiş, diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekilleri temyizi üzerine, Dairemizin 21.02.2019 gün ve 2016/1305 E. 2019/1863 K. sayılı ilamı ile her ne kadar hisseli paya sahip bina maliki davalılar hakkında müştereken ve müteselsilen hüküm kurulmuş ise de davalılar dava konusu binada hisseli mülkiyete sahip olup
dava konusu bina üzerindeki olay tarihindeki hissedarların hisseleri oranında hüküm kurulması gerekirken müteselsilen hüküm kurulması usul ve aykırı bulunarak bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davalıların 30/06/2010 tarihi itibariyle tapudaki hisseleri dikkate alınarak 68.016,89 TL"nin ... Gayrimenkul Ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş"den 27/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 6.324,16 TL"nin ..."den 27/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 74.341,05 TL tazminatın davalılardan payları oranında tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Gayrimenkul Ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, iş yeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 1086 Sayılı HUMK 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 16.09.2019 tarihli kısa kararın 1 numaralı bendinde; “davanın kabulü ile davalıların 30/06/2010 tarihi itibariyle tapudaki hisseleri dikkate alınarak 139.197,35 TL"nin ... Gayrimenkul Ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş"den 27/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 12.654,36 TL"nin ..."den 27/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 151.851,65 TL tazminatın davalılardan payları oranında tahsili ile davacıya verilmesine” denildiği halde, gerekçeli karar 1 numaralı hüküm fıkrasında; “davanın kısmen kabulü ile davalıların 30/06/2010 tarihi itibariyle tapudaki hisseleri dikkate alınarak 68.016,89 TL"nin ... Gayrimenkul ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş"den 27/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 6.324,16 TL"nin ..."den 27/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 74.341,05 TL tazminatın davalılardan payları oranında tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” denilerek bu şekilde kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hal, yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan Dairemizin 21.02.2019 gün ve 2016/1305 E. 2019/1863 K. sayılı bozma ilamımız uyarınca usulüne uygun bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma neden ve şekline göre davalı ... Gayrimenkul ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş vekili sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Gayrimenkul Ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Gayrimenkul Ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Gayrimenkul ve İnşaat Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş"ye geri verilmesine, 18/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.