17. Hukuk Dairesi 2019/6425 E. , 2021/2044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı olduğu araçların karıştığı kazada, davalı ... tarafından sigortalanan araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu ... öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 20.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 27.09.2017 tarihli artırım dilekçesiyle, davacı anne için taleplerini 199.033,60 TL"ye ve baba için 151.940,76 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 39.806,72 TL destek tazminatının davalı ... Sigorta Şirketi"nden, 159.226,88 TL destek tazminatının davalı ... Sigorta A.Ş"den dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline; davacı ... için 30.388,15 TL destek tazminatının ... Sigorta Şirketi"nden, 121.552,60 TL destek tazminatının ... Sigorta A.Ş"den dava
tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline dair verilen hükme karşı, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi tarafından; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir isabetsilik görülmemesine; davacılar desteğinin kazada müterafik kusurlu sayılmasını gerektirir neden bulunmadığından, bu sebeple tazminattan indirim yapılmayışının yerinde görülmesine göre; davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Desteğin ve hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri daha önceki yıllarda Fransa"dan alınan 1931 tarihli "PMF 1931" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi"nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu"na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Somut olayda; hükme esas alınan 24.08.2017 tarihli aktüerya raporunda, destek ve davacı hak sahipleri için muhtemel bakiye ömür süreleri, PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmek suretiyle tazminat hesabı yapıldığı; İstinaf Mahkemesi tarafından da, davaya konu edilen kaza 26.04.2016 tarihindeki KTK değişikliğinden önce gerçekleştiğinden, hesaplamada PMF Tablosu"nun kullanılmasında bir isabetsizlik bulunmadığına karar verildiği görülmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere, Dairemizin içtihat değişikliği nedeniyle, tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu"nun kullanılması gerektiğinden, İstinaf Mahkemesi"nin kabulü yerinde değildir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 17.07.2020 tarih- 2019/40 E.- 2020/40 K. sayılı kararı gereği, destek tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve % 1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, uygulanmasının mümkün olmadığı Dairemizce kabul edilmektedir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; davacılar ile desteğin muhtemel bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla hesaplamanın yapıldığı ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (temyiz eden davalı ... Sigorta A.Ş. yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; dosyanın Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne ve Dairemiz karar örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine;
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Sigorta A.Ş"ye geri verilmesine 01/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.