Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4912 Esas 2021/948 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4912 Esas 2021/948 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/4912
Karar No : 2021/948
Karar Tarihi : 09/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4912 Esas 2021/948 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4912 E.  ,  2021/948 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davalı ... ve ... vekilleri ve davalı ... tarafından istinaf edilmiş, davalı ..."ın istinaf isteminin kabulüne, diğer davalıların istinaf istemlerinin reddine karar verilmiş, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, borçlu ... hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, ayrı ayrı verdikleri dilekçelerinde, davanın haksız açıldığını reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalı borçlu ... ile davalı ..."ın kardeş olduğu, davalı borçlunun davacı Bankaya olan borcunun doğumundan sonra ve yapılan icra takibinden önce davaya konu taşınmazlarını kısa aralıklarla diğer davalılara devrettiği, davalıların davalı borçlu ..."nin borcunu hayatın olağan akışına göre bilebilecek durumda olduklarından bahisle
    davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ..., ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf mahkemesi de, davalı borçlu ... ve davalı ... arasındaki tasarruf yönünden, taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli oransızlık olduğu gibi, davalıların kardeş olduklarından İİK"nun 278 ve 279. maddeleri gereğince, davalı ..."e yapılan tasarrufda, ivazlar arasında önemli oransızlı olduğu, dosyaya sunulan delillerde, davalı-3.kişi ... adına bankadan 49.000,00 TL ödeme gönderen ..."in, ..."in babası olduğu ve 23.000,00 TL para çekilmesi için talimata konu edilen hesap sahibi olan ....Tük. Mal. İt. İh. San. ve Tic. Ldt. şirketinin yetkilisi bulunduğu, borçlu-davalı ..."in de ....Tük. Mal. San. ve Tic. Ldt. şirketinin yetkilisi ve takibe konu çekler bu şirketin çekleri olduğundan, aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri dikkate alındığında, davalı ..."in borçlunun durumunu ve amacını bilecek kşilerden olduğu ve bunun için yeterli emarenin olduğu gerekçesi ile davalılar ... ve ... hakkındaki davanın kabulünün yerinde olduğu, davalı ... yönünden ise ivazlar arasında fark olmadığından, yakınlık ve tanışıklığın ispat edilmediğinden, davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, davaya konu üç tasarrufun ayrı kişilere yapılmış olmasına rağmen, harç ve vekalet ücretinin, her bir davalı için, satın aldıkları taşınmazın belirlenen değerine göre, satın alan davalı ile zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak karar verilmesi gerekirken, tasarrufu iptal edilen taşınmazların toplam değerleri üzerinden, bu taşınmaz maliki davalıların ve borçluların hepsinin birlikte sorumlu tutularak, satın aldıkları taşınmazın gerçek değerine göre belirlenecek harç ve vekalet ücretinden daha fazla harç ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmalarının hak kaybı yaratacağının düşünülmediğinden bahisle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin istinaf taleplerinin kamu düzeni nedeniyle, davalı ..."ın istinaf talebinin de esastan kabulü ile; İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/12/2017 tarih, 2017/121 E. 2017/403 K. sayılı ilamının 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilmesine; karar verilmiş, karar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, davalı borçlu ile davalı
    ..."ın kardeş olması nedeni ile İİK"nın 280/1. maddesi
    gereğince borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olmasına göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufların üç grup altında ve İİK.nın 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmamış, kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır. (İİK. m. 281 ) Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nın 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebileceği ( Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı )belirtilmiştir.
    İİK.nın 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Davalılardan ... dava konusu taşınmazı üçüncü kişi ..."dan satın alan konumundadır. Davalı ... yönünden davanın kabul edilmesi için kötü niyetinin somut delillerle ispatlanmış olması gerekir. Bu davalı yönünden bedel farkı iptal nedeni değildir. Bölge mahkemesince davalı ..."in taşınmaz alımı için ödeme belgesi olarak sunduğu babası ..."e ait .... Tük. Mal. İt. İh. San. ve Tic. Ldt. ile borçlu ..."nin ....Tük. Mal. San. ve Tic. Ldt. şirketi yetkili olması ve faaliyet alanlarının aynı olması nedeni ile borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıs olarak belirlenmiş ise de her iki şirket arasında ticari ilişki olduğu ispat edilmediği gibi İzmir gibi bir büyükşehirde farklı semtlerde faaliyette bulunan iki şirketin salt aynı iş kolunda faaliyeti nedeni ile borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıs olarak kabulü yaşam deneyimlerine uygun değildir.
    Bu nedenlerle davalı ... hakkındaki davanın da reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca işlem yapılmak
    üzere dava dosyasının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10.090,46 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine, 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara