Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3787 Esas 2020/2238 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3787 Esas 2020/2238 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3787
Karar No : 2020/2238
Karar Tarihi : 27/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3787 Esas 2020/2238 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3787 E.  ,  2020/2238 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerinin murisi ... adına 14.175,00 TL vefat teminatlı hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, 14/01/2013 tarihinde davacıların murisinin vefat ettiğini belirterek, hayat sigortası teminat bedelinin 27/06/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 3.896,62 TL"nin 27/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, hayat sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    TTK"nın 1487. maddesi gereğince, hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması halinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlendiği hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla; sigorta şirketinin, poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumluluğu sözkonusudur.
    Somut olayda, dava sırasında davalı sigorta şirketi tarafından sigorta bedelinin, dava dışı lehdar bankaya ödeme yapıldığı, müteveffa Yaşar Akbaş’ın kredi borcundan kalan kredi taksitlerinin kapatıldığı, geriye kalan 7.270,00 TL’nin ise müteveffanın mirasçısına ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece; davalı sigorta şirketinin dava sırasında yaptığı ödeme ile sigorta bedelini ödeyerek sorumluluğunun son bulduğu ve zarardan sorumlu tutulamayacağı dikkate alınarak davalı sigorta şirketinin hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara