Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3248 Esas 2020/1997 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3248 Esas 2020/1997 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3248
Karar No : 2020/1997
Karar Tarihi : 24/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3248 Esas 2020/1997 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3248 E.  ,  2020/1997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; Davacı ile dava dışı Karat Takı ve Mücevherat Sanayi ve Ticaret AŞ arasında 07/02/2013 tarihinde ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı ..."ın ise borçlu firmanın ortağı olduğunu ve aynı zamanda ticari kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, ancak ne borçlunun ne de kefillerin herhangi bir ödeme yapmadığını, kredinin ödenmemesi üzerine ... 28. İcra Müdürlüğünün 2014/7501 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan araştırma neticesinde ..., ..., ... Hasan mahallesi, 3645 ada, 1 parsel, 6 No"lu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın tamamının mal kaçırma amacı ile diğer davalı adına muvazaalı olarak devredildiğini belirterek yapılan muvazaalı satışın iptaline, cebri icra yoluyla taşınmazın satılması için yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; iddia edildiğinin aksine, muhteviyatı itibariyle gerçek bir taşınmaz satışına konu tasarruf işlemi olduğunu,pazarlık sonucu oluşan 180.000,00 TL satış bedeli üzerinden anlaşarak taşınmazı satın aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; müvekkilinin satın almış olduğu taşınmazdan dolayı 180.000,00-TL ödediğini ve taşınmazda toplam 11.000,00 TL ipotek olduğunu ve bu bedelin satış esnasında kendisi tarafından ödenerek evin fiyatından düşüldüğünü beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davanın kabulü ile tasarrufun iptaline, ... 28.İcra Müdürlüğünün 2014/7501 sayılı dosyasından kaynaklanan alacaktan dolayı davacıya, ... ili ... ilçesi, ... Hasan Mahallesi 3645 ada, 1 parselde 408,00 m² yüzölçümlü 4 katlı kargir mesken nitelikli taşınmazın 10/80 arsa paylı 2. Kat 6 nolu mesken olarak davalı ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına,karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
    Mahkemece; davalılar arasında yapılan satış işlemi, taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğundan davanın kabulüne ve tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. İptal davasının kabulü için İİK.nun 278 ve devamı maddelerindeki şartların gerçekleşmiş olması lazımdır. Davaya konu olan taşınmaz 14/05/2014 tarihinde devredilmiş olup bu tarihte tapudaki değeri 120.000,00 TL olarak gösterilmiş ve tapu harcı da bu miktar üzerinden yatırılmışsa da; bu tarihten 2 gün sonra 16/05/2015 tarihinde tapuda gösterilen değerin sehven belirtilmiş olduğu gerçekte taşınmazın 180.000,00 TL’ye devredildiği belirtilerek eksik kalan tapu harcı yatırılarak bu durum düzeltilmiştir. Ayrıca tasarruf tarihinde taşınmaz üzerinde ... Bankası lehine ipotek olup söz konusu ipoteğin fekki için ... Bankaya 11.000,00 TL ödenmiş ve ipotek kaldırılmıştır. Devamlılık arz eden yargısal uygulamalarla taşınmazın tapuda gösterilen satış değeri ile keşfen belirlenen gerçek değeri arasında bir misli ve daha fazla farkın bulunduğu hallerde fahiş farkın bulunduğu kabul edilmiştir. Bu durumda taşınmazın tapuda gösterilen değeri 180.000,00 bilirkişilerce belirlenen gerçek değeri ise 250.000,00 TL olup, bedeller arasında fahiş fark bulunmamaktadır. İİK.nun 280. maddesine göre kötü niyeti kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafta bulunmakta olup, davalılar arasında akrabalık bağı, iş ortaklığı, arkadaşlık gibi kötü niyeti gösterir bir durumda kanıtlanamamıştır. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine, 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara