Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2506 Esas 2020/1194 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2506 Esas 2020/1194 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/2506
Karar No : 2020/1194
Karar Tarihi : 11/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2506 Esas 2020/1194 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/2506 E.  ,  2020/1194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 18.06.2008 tarihinde tarihinde davacıların eş/babaları olan ... idaresindeki trafik sigortası olmayan motosikletin karıştığı tek taraflı trafik kazasında ..."un vefat ettiğini, davacıların murisin desteğinden yoksun kaldıklarını beyanla şimdilik 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davanın kabulüne, davacılar ... için 52.743,29 TL, ... için 9.225,53 TL, ... için 11.545,39 TL, ... için 12.322,44 TL ve ... için 14.163,35 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    ... Yönetmeliğinin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği, Motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK.nın 3.maddesinde de silindir hacmi 50cm küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km az olan bisiklet olduğu, 2918 sayılı yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
    Somut olayda, kazaya neden olan araç, olay yeri inceleme tutanağında motor ve şase numarası belirtilerek kırmızı renkli filinta marka motosiklet olarak belirtilmiş; mahkemece Kuba yetkili bayiine söz konusu aracın motosiklet mi motorlu bisiklet mi olduğu sorulmuş, Bayii tarafından yazı cevabında 2014 yılından önce motorlu bisiklet üretimi yapmadıkları belirtilmiş olup söz konusu aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu bir araç olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
    ..."na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14/2-b maddesinde "Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar" düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, ... Yönetmeliği"nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle ..."na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.
    Davalı ..."na aracın trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltildiğinden, davacılar yakınının idaresindeki motorsikletin, trafik sigortası yaptırması zorunlu olan motorlu araçlardan olup olmadığı hususunun saptanması gerekmektedir.
    Zira, ... Genel Şartları"nın A.6-ı maddesi gereğince "Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar" teminat dışı hallerden olup, yukarıda değinildiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde motorsiklet ve motorlu bisikletin tanımı yapılmıştır.
    Anılan düzenlemeler gereği, davacılar desteğinin idaresindeki motorsikletin, KTK"nın 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motorsiklet olup olmadığının saptanması, kanun kapsamında motorlu araç olmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde davalı ...
    Hesabı"nın bu aracın neden olduğu zarardan sorumlu olmadığı gözetilip sonuca ulaşılması gerekmektedir.
    Bu durumda mahkemece, trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı ..."nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunu ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle; araçla ilgili tespitlerin yer alabileceği soruşturma dosyasının getirtilip incelenmesi, söz konusu motosiklete ilişkin bilgilerin yetkili bayiinden sorulması, davacıların desteğinin idaresindeki tescilsiz motosiklete ilişkin faturanın sunulması için davacı tarafa uygun bir süre verilip belgenin temin edilmesi; bahsi geçen motosikletin davacı elinde bulunması halinde, araç üzerinde, aksi halde soruşturma dosya kapsamamında elde edilen CD ve fotoğraflar üzerinden uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp araç motor silindir hacminin belirlenmesi; silindir hacminin 50 cm küpün üzerinde/trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olduğunun anlaşılması halinde davalı ..."nın sorumlu olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken aracın niteliği konusunda eksik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre de; Davacılar vekili bozmadan sonra 01.06.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 100.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas- 2016/1 Karar sayılı kararı ile "Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E.- 1948/3 K. sayılı YİBK"nın değiştirilmesine gerek olmadığına" karar verilmiştir.
    Somut olayda; bozmadan sonra davacılar için ıslah dilekçesi kabul edilerek karar verilmiştir. Bu durumda; mahkemece, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, bozmadan sonra ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara