Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1627 Esas 2020/796 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1627 Esas 2020/796 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1627
Karar No : 2020/796
Karar Tarihi : 05/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1627 Esas 2020/796 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1627 E.  ,  2020/796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davası hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davacının, davalı borçlu ... hakkında icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun adına kayıtlı araç olup olmadığının sorgulandığını ancak borçlunun 20/10/2015 tarihinde kendi adına kayıtlı ... plakalı 2015 model ... marka bir araç kayıtlı iken takipten önce 30/10/2015 tarihinde söz konusu aracı danışıklı olarak eşinin kız kardeşi olan ..."ya devrettiğinin tespit edildiğini, borçlu hakkında başka bir alacaklı tarafından açılan ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/14022 sayılı dosyasında yapılan hacizde bu aracın satış tarihinden sonra bile davalı borçlu ..."ın evinin önünde olup onun kullanımında olduğunun tespit edildiğini, borçlu adresinde yapılan hacizde haczi kabil malının bulunmadığını, davaya konu araç devir işlemine ait tasarrufunun iptalini ve takip dosyasındaki alacak ve fer"ileri ile sınırlı olmak kaydı ile aracın haciz ve satışını isteme yetkisi verilmesini etmiştir.
    Davalı ..., dava konusu aracın sigorta, motorlu taşıtlar vergisi ve sair masrafların kendisi tarafından ödendiğini, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, satışın gerçek bir satış olup ikinci el değerinin diğer davalı ..."a elden noter huzurunda ödendiğini, ... 20. İcra Müdürlüğü"nün 2016/6879 sayılı dosyasına dayanak olan kıymetli evrakın 05/05/2009 tarihinde düzenlendiğini, ..."ın kız kardeşi ile 2013 yılının ağustos ayında evlendiğini, akrabalık ilişkisinin yaklaşık 4 yıl sonra kurulması nedeniyle ..."ın zor durumunu bilmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, müvekkili ... ile dava dışı ..."in 2005 yılında boşanmaları sırasında verilmiş olan ve davaya esas teşkil eden bir kısmı müvekkilince tanzim olunan 120.000 TL"lik senet için 20. İcra Müdürlüğü"nün 2016/6879 sayılı dosyası üzerinden davacı tarafça icra takibine geçildiğini, söz konusu senedin davacı ... tarafından bile bile borçlu zararına iktisap edilmesi nedeni ile müvekkilinin gerek davacıya gerekse dava dışı eski eş ..."in borcu olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası ikame ettiğini, işbu davanın ... 4. Asliye Tcaret Mahkemesi"nin 2016/921 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, ayrıca yine ... ile dava dışı ... hakkında bedelsiz senedin kullanılması, açığa imzanın kötüye kullanılması, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulduğunu, takibatın ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2016/65056 soruşturma numarası üzerinden devam ettiğini, diğer davalı ..."ya yapılan satışın gerçek satış olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ... plaka sayılı ... marka 2015 model otomobilin davalı ... tarafından davalı ..."ya ... 7. Noterliği"nin 30/10/2015 gün ve 9084 yevmiye numaralı satışına ilişkin tasarrufun, ... 20. İcra Müdürlüğü"nün 2016/6879 takip sayılı dosyasına konu alacak ve fer"ileri miktarı ile sınırlı olmak üzere iptaline ve davacı alacaklıya bu aracın haciz ve satışını isteme yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ...’ın vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, Davalı Çetin Turgut vekilinin istinaf taleplerinin HMK "nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve devamını izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK m. 283/1).
    Bu davanın ön koşulları, takip konusu alacağın, iptali istenen tasarruftan önce doğması, alacağın gerçek bir alacak olması, borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK m. 277) bulunmasıdır. Ön koşulların bulunması halinde ise İİK"nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Bu bakımdan tasarrufun iptali davalarında, davalı borçlu ile davacı arasındaki alacağın gerçek olmadığını ileri sürülmesi halinde bu hususun araştırılması zorunludur. Zira alacaklının gerçek bir alacağının bulunmadığı hallerde tasarrufun iptali davasının dinlenmesine imkan yoktur.
    Somut olayda, davalılar vekili, senedin davalı borçlu ... tarafından dava dışı eski eşi ...’e boşanma davası sırasında ve mal ayrılığının sonlanmasına kadar olan süreçte teminat olarak vade ve düzenleme tarihi boş bırakılarak 2005 tarihinde bedelsiz olarak verildiğini fakat senedin daha sonradan doldurulup davacı alacaklı ...’a ciro edildiğini, ... hakkında bu yüzden suç duyurusunda bulunulduğunu, her ikisi hakkında da ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2017/299 Esas sayılı dosyasından nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı yargılamanın devam ettiğini hal böyle iken istinaf mahkemesince bu husus değerlendirilmeden karar verildiğini ileri sürmüştür. Davaya konu senedin sahte olduğu henüz ceza mahkemesi kararıyla sabit değildir. Bu durumda mahkemece ilgili ceza dosyasının sonucu beklenerek bu aşamada yine Asliye Ticaret Mahkemesinde devam eden 2016/921 esas dava dosyası sonuçlanması halinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 05/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara